27 Kasım 2010 Cumartesi

GEBELER İLE İLGİLİ BİLGİLER OBSTETRİK RENKLİ AYRINTILI DÖRT BOYUTLU ULTRSONOGRAFİ RENKLİ DOPPLER USG CANLI CD-DVD KAYDI RENKLİ BEBEK RESİMLERİ 0-216-5218836

http://www.goruntulememerkezi.com/

http://www.radistanbul.com/

http://www.ikinciduzey.com

http://radistanbul.blogspot.com


 

adreslerinde güncel bilgiler barındıran RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİMİZ , merkezi ÜMRANİYE'de bulunan üç şubemizde halkımıza erişilebilir, sürekli, uygun fiyatlı ve üstün kaliteli görüntüleme hizmetini sunmaktadır. Deneyimli uzman doktorlarca kurulmuş bir şirket bünyesinde ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ve çok yakında ÜST KAYNARCA PENDİKTE MARMARA ÜNİVERSİTESİ EAH karşısında hizmet vereceğiz. Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.

Tüm İSTANBUL'a başta Anadolu yakası semt ve ilçeleri olmak üzere hizmet sunumu amaçlamaktayız.

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNİ DESTEKLEMEKTE VE İNDİRİMLİ HİZMETLERİ UYGUN FİYATLARLA HALKIMIZIN VE AİLE HEKİMLERİMİZİN KULLANIMINA BAŞLATMIŞTIR.

BÜNYEMİZDE SON TEKNOLOJİ ULTRASONOGRAFİ, RENKLİ DOPPLER USG, MAMMOGRAFİ, KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ VE FULL DİJİTAL PANORAMİK VE SEFALOMETRİK PANORAMİK RÖNTGEN CİHAZLARI İLE HİZMET VERMEKTEDİR.


 

RADİSTANBUL ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

0-2165218836

0-216-6423432

Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

GEBELİĞİN BELİRTİLERİ


 


 


 

Bir aylık çevrimin sonunda adet kanamalarının görülmemesi, olası

bir gebeliği düşündürür. Gerçekten de adetten kesilme, yani aybaşı

kanamalarının olmaması gebeliğin ilk belirtisidir.


 

http://www.goruntulememerkezi.com/


 

Aybaşı Kanamaları Neden Durur ?

Aybaşı kanamasının olmamasının nedeni, sarı cismin görevini

sürdürüyor olmasıdır. Yumurtlamadan sonra yumurta keseciği ( folikül

) sarı cisme ( corpus luteum ) dönüştüğünde sarı cismin içinde

sonradan östrojen ve progesteron hormonlarına dönüşen kolesterol

birikir. Bu hormonlar kana karışınca çeşitli organlarda birtakım

değişikliklere neden olurlar. Özellikle östrojen, dölyatağı iç

mukoza dokusunun kalınlaşmasına ve hücrelerinin çoğalmasına yol

açarken progesteron salgı hücrelerini uyarır. Bu durumda iki

olasılık söz konusudur: Ya dölyatağı borusunda hazır beklemekte olan

yumurta hücresi hiçbir sperm hücresi tarafından döllenmez ya da

cinsel ilişki sonucu bir meni hücresi dölyatağına girer ve yumurta

hücresinin bulunduğu borudan yükselip döllenmeye neden olur.

İlk durumda gebelik gerçekleşmediğinden sarı cisim yaklaşık on gün

sonra görevini tamamlar. Bunun sonucunda kandaki östrojen ve

progesteron düzeyi azalır ve daha önce kalınlaşmış olan dölyatağı

mukoza dokusunda birkaç gün süren kanamalara yol açan bir yırtılma

olur. Bu kanamalara "aybaşı kanaması" veya "menses" adı verilir.

Oysa ikinci durumda, yani döllenme olmuşsa, döllenmiş yumurta İnsan

Koryon Gonadotropin Hormonu denilen HCG olarak da bilinen özel bir

hormon salgılar. Bu hormon yumurtalıkta sarı cismi uyararak,

gebeliğin sürdürülmesini sağlar. Östrojen ve progesteron

hormonlarının salgılanmasını artırır. Gonadotropin hormonlar

dölyatağı çeperlerinde ve salgı hücrelerinde değişikliklere neden

olarak morula için ideal bir yerleşme ortamı hazırlarlar. Morula,

döllenmiş yumurta hücresinden gelişen ve hızla çoğalan son derece

küçük bir hücreler topluluğudur. Dut biçiminde olup, dölyatağı

borusundan hareket ederek, dölyatağı boşluğuna yönelir ve orada

gelişimini sürdürür.

Kuraldışı Durumlar

Bunlardan farklı olarak gebeliklerin %6-7'sinde ilk aylarda, aylık

çevrimlerin sonunda adet kanamalarına benzer kanamalar görülür. Bu

kanamalar düşük yapma olasılığı varsa ya da dölyatağı boynu

düzeyinde sarkan urlar ( polip) ve küçük yaralar bulunuyorsa olur.

Çoğu kez önemsiz bir aybaşı gecikmesiyle, aybaşı yokluğu birbiriyle

karıştırılır. Aybaşı gecikmeleri, büyük olasılıkla, duygusal

gerginlik, yorgunluk, kullanılan birtakım ilaçlar, ani iklim

değişiklikleri ya da şiddetli bir gebelik isteğinden ileri

gelebilir.

Bu nedenle hekimler, ancak son aybaşını izleyen 40 günlük bir

gecikmeyi., gebelik olasılığı olarak değerlendirirler ( aylık

çevrimleri 40-50 gün arasında değişen kadınlarda bu gecikme süresi

değişebilir )

Sempatik Sinir Sistemi

Aybaşı gecikmesini izleyen günler korku ve heyecan içinde geçer.

Kadın gebe olup olmadığını anlamak için her belirtiyi, bedenindeki

en küçük değişikliği bile dikkatle gözlemler. Genellikle nesnel bir

değerlendirmeyi olanaksız kılan bir heyecanın etkisi altında

göğüslerin sertleşip sertleşmedikleri, hafif bulantılar ve o güne

dek görülmeyen bir yorgunluğun olup olmadığı araştırılır. Bunlar

sempatik sinir sistemiyle ilgilidir ve gebeliğin ilk aylarında

ortaya çıkan ayırt edici olaylardır.

Önceleri bu rahatsızlıkların sempatik ve parasempatik sinir

sistemindeki (otonom) değişikliklerden ileri geldiği

düşünülürdü. Bu rahatsızlıkların gebelik sırasında kanda büyük

oranda bulunan koryon gonadotropin, östrojen ve progesteron

hormonlarının mide ve idrar torbası gibi çeşitli organlar üzerindeki

etkilerinden ileri geldiği kabul edilmektedir.

Bazı Rahatsızlıklar

Gebeliğin 5.-6. haftalarından sonra (yani aybaşı kanamasının

kesilmesinden 1 ya da 2 hafta sonra), büyük bir olasılıkla, bulantı,

kusma ve yorgunluk başlar. Ama bu belirtiler ortaya çıkmayabilir de;

gerçekten de gebelik olaylarının ancak %60-70'inde bu belirtiler

görülmektedir.

Bulantı - Kusma

Bulantı ve kusma, günün her saatinde ortaya çıkar, ama özellikle

uykudan uyanıldığında ve aç karnına görülür. Bunlar, yalnızca HCG

salgılanma hızından değil, aynı zamanda gebelikten duyulan korku ve

gebeliğin bilinçdışı olarak reddedilmesinden de ileri gelebilir.

Bulantı ve kusma, gebeliğin beşinci haftasının sonlarına doğru

ortaya çıkar ve üçüncü aydan sonra kesilir. Çünkü gebeliğin beşinci

haftasından sonra kanda en yüksek oranda bulunan gonadotropin,

üçüncü aydan başlayarak azalır. İkiz doğumla sonuçlanan

gebeliklerde, hem "eş" ( plasenta ) normale göre iki kat büyüktür,

hem de HCG salgılanması daha yüksek düzeye eriştiğinden, bulantı ve

kusma normal gebeliklere göre daha belirgindir.

Bu rahatsızlıklara karşı susuz yiyecekler önerilir. Kusmaların

şiddetli olduğu durumlarda, doktorunuzun önerdiği ilaçlar

alınabilir. İlaç kullanımında çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü

70'li yılların sonunda kusmaya karşı yaygın olarak kullanılan bir

ilaçtaki ( Talidomit ) bazı maddeler, birçok embriyoda gelişme

kusurlarına neden olmuştur.

Diğer Rahatsızlıklar

En sık görülen rahatsızlıklardan biri, ilk üç ay içinde ortaya çıkan

ve özellikle progesteron hormonunun, barsakların hareketi üzerindeki

etkisinden kaynaklanan kabızlıktır.

Diğer yandan geceleri sık sık idrara çıkma gereksinimi duyulur.

Bunun bir nedeni de, östrojen hormonların idrar torbası damarlarını

uyarmaları sonucu sürekli aşırı bir kan akımının oluşmasıdır. Ama

asıl neden, henüz leğen boşluğunda bulunmasına karşın, yavaş yavaş

genişlemeye başlayan dölyatağının idrar torbasına yaptığı baskıdır.

Gerçekten de gebeliğin üçüncü ayında dölyatağı, karın boşluğuna

kaydığında, bu baskı ve bunun sonucu olarak uyarının sıklığı

azalacaktır. Bunların yanı sıra, daha az görülen başlıca

rahatsızlıklar, aşırı oranda tükrük salgılama, iştah ve tat alma

duyularında değişiklikler, belirli yiyeceklere karşı duyulan

tiksintidir.


 

Beden Nasıl Değişir ?

Dış üreme organları: Dölyatağı akıntılarında büyük olasılıkla

çoğalma olur. Bunlar beyazımsı, yoğun, iplik biçiminde, kokusuz,

ağrı ve sızı vermeyen akıntılardır. Bu akıntılara, dölyatağı iç

zarının aşırı oranda kanla beslenmesi ve dölyatağı kanalı olarak da

bilinen dölyatağı alt boşluğundaki bezlerin bol miktarda salgı

üretmesi neden olur. Eğer akıntının rengi değişir ya da kaşıntıya

yol açarsa, doktora başvurmak gerekir.


 

Göğüsler

Genellikle ilk haftalarda göğüslerin gerginliği artar, göğüs uçları

genişler ve göğüs uçlarını çevreleyen kahve-renkli halka (areola)

gitgide koyulaşır.

Memenin derisi üzerinde küçük kabarcıklar oluşur. Göğüslerdeki kan

damarları derinin altından çizgi çizgi görünür. Buna, östrojen ve

hipofizin salgıladığı prolaktin hormonları yol açar. Bu hormonlar

meme bezinin damarlaşmasını artırarak, memeleri süt salgılamaya

hazırlar. Bu hazırlık, üçüncü ayın sonunda meme ucundan kolostrum

denilen hafif beyazımsı bir sıvının akmasıyla doruk noktasına

ulaşır.


 

Sık ve Hafif Rahatsızlıklar

Bütün bu belirtilerin yanı sıra çoğu kez yorgunluk, baş dönmesi ve

uyuklama ortaya çıkar. Daha ilk haftalarda baş gösteren bu

belirtiler, kadına, belki de henüz kabullenmeye hazır olmadığı

gebeliği haber veren birer uyarıdır. Bu değişiklikler, merkezi sinir

sisteminde meydana gelen bazı olaylardan ve ayrıca kadının henüz

çözümleyemediği birtakım bilinçdışı sorunlardan ileri gelebilir.


 

Gebelik Nasıl Öğrenilir ?

Daha önce çocuğu olan kadınlar gebeliğin ilk belirtilerini daha

kolay tanırlar. Ama, ilk kez çocuğu olacak bir kadının, sempatik

sinir sistemiyle ilgili rahatsızlıkların kadınların hepsinde aynı

şiddette ortaya çıkmadıklarını bilmesi gerekir. Gerçekten de çoğu

kez son aybaşından sonra sekiz-dokuz hafta geçmesine karşın, kadının

hissettiği, yalnızca göğsündeki gerginliktir. Ne olursa olsun,

gebeliğin kesin tanısının ancak olumlu sonuç veren bir gebelik testi

ve daha sonra da bir doktora gitmekle konabileceği unutulmamalıdır.

Bu rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için hemen ilaca başvurmamak

gerekir. Rahatsızlıklar dayanılmaz boyutlara vardığında ancak doktor

denetiminde bir tedavi izlenebilir.


 


 


 


 


 

GEBELİKTE BESLENME


 


 

Konu Başlıkları

Gebelikte Beslenme ?

Protein

Vitamin ve Minaraller

Gebelikte Beslenme ile İlgili Problemler


 


 

Gebelikte Beslenme ?

Her insan beslenmeye muhtaçtır. Bazen bu ihtiyaç daha da artar.

Gebelik, beslenme ihtiyacının arttığı özel süreçlerden biridir.

Gebelikte beslenme konusu gebelikle bağlamamalıdır, çünkü bir

kadının gebe kalabilmesi, bebeğini gebelik sonuna kadar

taşıyabilmesi, doğumdan sonra emzirebilmesi için gebe kalmadan önce

düzenli beslenmiş ve dolayısyıla sağlıklı olması gereklidir.

Eksik ve yetersiz beslenme kadının üreme yeteneğini, erkekte canlı

sperm sayısını eksilttiği gibi hem erkekte hem de kadında sekse olan

ilgiyi de azaltır. Yetersiz beslenen annelerin bebeklerinde

mortalite ve anomali riski artar. Doğan bebek kız ise onun

doğuracağı çocuklarda bile olumsuz etkileri görülebilir. Ayrıca

yetersiz beslenen kadınların gebeliklerinde toksemi ve doğum

esnasında kanama tehlikesi daha yüksektir.

Gebelikten önce kilolu olan veya gebeliğinde fazla kilo alan

kadınlarda ise tromboemboli, hipertansiyon, gebelik diabeti ve

infeksiyon riski artar.

Gebelikten önce zayıf olan kadın enerji verici gıdalarla beslenmeli,

şişman kadında ise kalori kısıtlanmalı ve kilo kaybettirici diyet

uygulanmalıdır. Gebelik başladıktan sonra kilolu anne adaylarına

kilo kaybettirici diyet verilmez ama besin ve enerji ayarlaması

yapılabilir.

Gebelik öncesi ve gebelik sırasındaki önemli konu sağlıklı

alışkanlık edinmiş olmaktır. Bu da doğru beslenme, fiziksel

aktivite, keyif verici maddelerden uzak durmaktır.

Gebelikte vücuttaki değişiklikler: Annenin kan hacmi artar, rahim

irileşir, eklemler esnekleşir, ayak ve bacaklarda şişmeler olur,

memeler ağırlaşır. Gebelik boyunca tek bebek bekleyen anne adayları

13-15 kg, ikiz bekleyen anneler 18-20 kg alabilir.

Kilo dağılımı şöyledir : (Tek bebek bekleyen anne adayları için)

Bebek

Plasenta

Anne kan hacmi

Anne vücut sıvısı

Uterus

Memeler

Amnion syvysy

Anne yağ dokusu

3500 gm.

750 gm.

2000 gm.

2000 gm.

1000 gm.

1000 gm.

1000 gm.

3500 gm.


 

http://www.goruntulememerkezi.com/


 


 

Bütün bu değişiklikleri yapan hormonlar anne adayının davranışlarını

da değiştirir. Gebelikte bu değişikliklere hazırlanmanın en doğru

yolu uygun bir destekleyici beslenme, gerektiği kadar fiziksel

aktivite, istirahat ve anne adayının yakınlarının anlayışlı

desteğidir.

Enerji veren gıdalar: Gebe kadın ekstra gıda enerjisine muhtaçtır.

Gebelikten önce 1.62 m. boyunda, 58 kg. Ağırlığında, orta derecede

fizik aktivitesi olan bir kadının günlük kalori ihtiyacı yaklaşık

2000 kcal.dir. Gebelikteki ekstra ihtiyaç 300 kcal.dir. Bu da

gebelik öncesi enerji veren gıdaların %15’i kadar artış gereksinimi

demektir. Ana gıda gruplarının beşindeki şu artışlar bu orantıyı

sağlamak için yeterlidir. Bir dilim ekmek, bir porsiyon sebze yemeği

(baklagil veya yeşil yapraklı sebze), bir porsiyon et (kümes

hayvanı), bir meyva (turunçgil), bir bardak az yağlı süt gibi. 23

yaşından genç zayıf veya fazla fiziksel aktivitesi olan kadınlarda

ekstra enerji ihtiyacı artar.

Protein.

Genel protein tüketimi ortalaması günde 50 gm. civarında olup

gebeliğin 2. ve 3. üç aylarında günde 30 gm.lık artış yeterlidir.

Fazla protein yüklemesi zararlı olabilir. Protein ihtiyacını

karşılamak için hayvansal proteinlerden et, süt, yumurta,

vejeteryanlar için ise baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler,

kuruyemiş önerilebilir.

Vitamin ve Mineraller

Taze meyva ve sebzelerden gerekli bütün vitaminler alınabilir.

Vitamin C ihtiyacı gebe olmayan kadınlara göre gebelikte %30,

vitamin A ihtiyacı %25 artar. Ancak bunların içinde en önemlileri

folik asit ve vitamin B-12 dahil B vitaminleri, D vitamini,

kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko ve flordur. Annenin

alyuvarlarının desteklenmesi ve bebeğin merkezi sinir sisteminin

sağlıklı gelişimi için folik asit ve onu aktive eden vitamin B-12

elzemdir. Dünya’da her yıl 300.000 - 400.000 bebek NTD (nöral tüp

defekti) ile doğar. Gebeliğin başından itibaren folik asit - vitamin

B-12 alımının arttırılması bu riski ciddi ölçüde azaltır. Et, balık,

yumurta ve süt ürünleri ile birlikte vitamin B-12, meyva, meyva

suyu, yeşil sebze, tahıl ürünleriyle de folik asit alınabilir.

Vitamin D ve kemik gelişimi için gerekli olan kalsiyum, fosfor,

magnezyum ve flor gebelikte çok önemlidir. Eksikliklerinde diş ve

kemik anomalileri görülebilir. Vitamin D gün ışığından alınmalıdır.

Kalsiyum için gebelik öncesi günde 1, gebelikte günde 2 bardak süt

içmelidir. Süt içemeyen hamile hanımlar günde 600 mg kalsiyum

almalıdırlar. Gebeliğin 5. haftasında başlayan bebek diş

mineralizasyonu için diş hekimleri hemen flor takviyesi

önermektedirler. Gebelikte demire de çok ihtiyaç duyulur. Bebek

annenin birikimini kendi stoku için çeker çünkü doğumdan sonra 4-6

ay boyunca demirden fakir anne sütüyle beslenecektir. Anne de

gebelik sırasında kendisinin ve bebeğin ihtiyacı için kan

stoklayacağı, doğum sırasında da kan kaybedeceği için demir desteği

çok önemlidir. Doğru olan demir alım şekli gebeliğin 4.ayından

itibaren demir ilacını yemek aralarında ve suyla almaktadır. C

vitaminli meyva sularıyla alınması daha isabetli, süt, kahve veya

çayla alınması yanlıştır. Demir ilacı alan anneler çinko da

almalıdır.

Gebelikte Beslenme ile İlgili Problemler

Kusma:Genellikle ilk üç ayda olur. Kuru yiyecek yemeli, az ve sık

aralıklarla yemek yemeli, oturduğu veya yattığı yerden ani

kalkmamalıdır. Kabızlık ve hemoroid: Lifli gıda yemeli, bolca sıvı

içmeli, düzgün tuvalet alışkanlığı edinmeli ve düzenli egzersiz

yapmalıdır.

Mide yanması: Az ve sık yemek yemeli, yemek aralarında sıvı içmeli,

baharatlı ve yağlı gıdalardan sakınmalıdır, fizik egzersizden 2

saat, yatmadan 1 saat önce yemek yememelidir.


 


 


 


 


 


 

GEBELİKTE FOLİK ASİT KULLANIMININ ÖNLEMİ

Gebeliğin ilk üç ayındaki maternal folik asit eksikliği fetal nöral tüp

defektlerindeki (NTD) artmış riski beraberinde getirir. Bu yüzden çocuk

doğurma çağındaki tüm anne adaylarına 400 mikrogram günlük folik asit

almaları önerilir.

Folik asit amino asit ve nükleik asit sentezinde gerekli bir ko-enzim olup

büyüme ve gelişmenin çok hızlı olduğu gebelik döneminde büyük önem taşır.

Besinlerle alınan folik asit miktarı, ortalama 0,2 mg kadar olup bunun

gebelikteki ihtiyacı karşılayamayacağı açıktır. Bu nedenle anne adayı olan

her kadının 0,4 mg folik asit almasını sağlamak amacıyla üç strateji

geliştirilmiştir.

Bunlardan birincisi folat içeren besinlerin daha fazla tüketilmesini

sağlamak; ki bu besinler çiğ lifli yeşil sebzeler, ıspanak şalgam, hardal

bitkisi, turunçgiller, benekli mercimek, nohut ve alacalı bezelye gibi

taneli besinler ile yer fıstığı, karaciğer ve böbrek gibi yiyeceklerdir.

Bu besinlerin her servis poriyonu 100 mikrogram folik asit ihtiva

etmektedir. Ancak besinlerin pişirilmesi esnasında yaklaşık %50-90 bir

folat kaybı olabilmektedir. Bunun dışında mandıra ürünleri ve tahıllar da

folik asit yönünden fakirdir.

İkinci olarak folik asit ile güçlendirilmiş besinlerin tüketimi

arttırılabilir. İlk olarak 1996 yılında FDA (Amerikan Besin ve İlaç

Kullanımı Kurumu) tahılların folik asit ile güçlendirilmesini onayladı.

1998 yılında 100 gr un başına 140 mikrogram folat düşecek şekilde

güçlendirilme uygulandı. Bu durumda ortalama bir Amerikalı günde ortalama

0,1 mg folat alabilecekti. Ancak eklenen bu miktar CDC (Amerikan Hastalık

Kontrol Merkezleri)'nin önerdiği 100 gr elenmiş un başına 350 mikrogram

folat dozunun altında kalmıştır ki bu dozdaki güçlendirme ile ortalama

kişi başına günde ek olarak 0,25 mg bir folat desteği sağlanabilecektir.

FDA tahıllarının güçlendirilmesinde seçtiği folat düzeyinin düşük olmasını

aşırı folat alımının önlenmesi amacıyla açıklamıştır; çünkü aşırı folat

alımı özellikle yaşlılarda vitamin B12 eksikliğini maskeleyebilmektedir.

Özellikle gebelerde aşırı folik asit alımı vitamin B12 eksikliğine bağlı

megaloblastik anemiyi düzeltmektedir. Eğer vitamin B12 eksikliği saptanmaz

ve tedavi edilmezse fetusta geri dönüşümü olmayan nörolojik hasara denen

olabilir. Bu yüzden özel durumlar dışında folik asit tüketimi 1mg/gün

dozunu aşmamalıdır.

Üçüncü strateji ise folik asitin multivitaminler içinde ya da tek başına

tabletler şeklinde verilmesidir. Bu haliyle vitamin stabildir ve hemen

emilir. Çoğu multivitamin tabletleri 0,3 ila 0,4 mg folat içerir ancak bu

vitaminlerin içerisinde teratojen etki yaratacak yüksek dozdaki diğer

vitaminleri (vitamin A gibi) olabileceğine dikkat edilmelidir. Bunun

dışında yüksek folat dozları karaciğerde mikrozomal enzimleri indüklemek

suretiyle antiepileptik (karbamazepin, valproik asit, fenitoin ve

fenobarbital gibi) ilaçların etkinliğini azaltmaktadır. Bir yandan da

antikonvülzan alan kadınlar folik asit eksikliği geliştirme açısından risk

grubundadırlar. Antikonvülzanlar aynı zamanda 1-25

dihidroksikolekalsiferol oluşumunu azalttıklarından, bu ilaçları alan

kadınların günde 1 mg folik asit desteğinin yanısıra D vitamini almaları

önerilir.

Smithels ve arkadaşları daha önce NTD ile etkilenmiş gebelik geçiren 550

kadın ile randomize olmayan bir çalışma yaparak kadınların bir kısmına

günlük 0,36 mg folik asit içeren multivitamin vermiştir. Folik asit alan

kadınlarda NTD oluşmasının anlamlı derecede azaldığı saptamıştır. Laurence

ve arkadaşları NTD ile etkilenmiş gebelik geçiren 111 kadına 4 mg folik

asit içeren bir multivitamin vererek çift kör randomize bir çalışma

yürütmüşlerdir. Bu multivitamin konsepsiyondan en az bir ay önce ve

birinci trimester boyunca verilmiştir. Multivitamin verilen grubun NTD

insidansında %60 lık bir azalma saptanmasına rağmen istatistiksel olarak

anlamlı değildir.(p=0,08) Daha ikna edici bir kanıt İngiliz Tıbbi

Araştırma Konseyi tarafından 1991 yılında yapılan bir çalışma ile ortaya

konmuştur. Bu İngiltere ve Macaristan'da gerçekleştirilen çok merkezli

randomize bir çalışmaydı. Önceki gebeliklerinde NTD ile etkilenmiş bebek

doğuran toplam 1817 kadın 4 gruba randomize edilmiştir. Bunlar yalnız 4 mg

folik asit, folik asitsiz bir multivitamin, 4mg folik asit multivitamin

kombinasyonu ve plasebodur. Sonuçta folik asit kullanan kadınlarda NTD

insidansında %70 lik bir azalma saptanmıştır. (p<0,001) Bu çalışma folik

asitin prekonsepsiyon ve birinci trimester etkisini ortaya koymuştur. Bu

çalışma sonunda CDC daha önce NTD ile etkilenmiş bebek doğuran kadınların

konsepsiyondan 3 ay önce başlayarak ve gebeliğin ilk 3 ayında 4mg/gün

dozunda folik asit desteğini önermiştir. Birçok gözlemsel çalışma düşük

risk grubundaki gebe kadınların da folat desteğinden faydalandığını ortaya

koymuştur. Czeizel ve arkadaşları daha önce NTD den etkilenmiş bebek

doğurmayan 4753 kadını 2 gruba randomize etmiştir. Birinci gruba 0,8 mg

folik asit içeren multivitamin ve ikinci gruba plasebo vermiştir. Vitamin

konsepsiyondan en az bir ay önce başlayarak ilk trimester boyunca

kullanılmıştır. Folik asit verilen grupta hiç NTD rastlanmazken plasebo

alan grupta 6 adet NTD görülmüştür. (p=0,03) Bu çalışmadan ortaya çıkan

kanıt günlük 0,4-0,8 mg folat desteğinin NTD'nin primer oluşumundaki

koruyucu etkisini desteklemektedir. CDC tüm anne adayı tüm kadınların

günlük 0,4 mg folik asit almasını önermektedir. Yeterli folat alımının hem

embrionik nöral tüp kapanma öncesi ve süresince yani konsepsiyondan

itibaren ilk 6 hafta içerisinde önemli olduğu görülmektedir. Toplumumuzda

oluşan gebeliklerin çoğu planlanmamış olduğundan doğurganlık çağındaki tüm

kadınların yeterli folat alımının sağlanması bir sağlık politikası haline

getirilmelidir.

Sonuç olarak;

1. Daha önce NTD ile etkilenmiş bebek doğuran kadınlara bir sonraki

gebeliklerinden en az 3 ay öncesinde başlamak ve gebeliğin ilk üç ayında

kullanmak üzere 4mg/gün dozunda folik asit önerilmelidir.

2. Doğurganlık çağındaki tüm anne adaylarına folik asit 0,4 mg/gün dozunda

önerilmelidir.

3. Antikonvülzan alan kadınların günlük folik asit alımı 1mg'a

yükseltilmeli ve antikonvülzan düzeyleri dikkatle izlenmelidir.

4. Folik asit aşırı alımının meydana getireceği indirekt teratojen etkiler

göz önünde tutularak gebelerde günlük alım 1mg'ı aşmamalıdır.

5. Lohusalık döneminde süt veren annelere ilk 6 ay 280 mikrogram ve daha

sonra 260 mikrogram dozlarında günlük folik asit önerilmelidir.


 

http://www.goruntulememerkezi.com/


 

RADİSTANBUL ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

0-2165218836

0-216-6423432

Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.

Kurumumuzda yapılan tetkikler;

Radyoloji veya radyodiagnostik veya halk arasında eskiden kullanılan

şekliyle röntgen doktorluğu, hastalıkların tanısı için yıllardır hizmet

veren bir tıp alanıdır. Yirmi yıl öncesine kadar sadece röntgen

cihazlarıyla verilebilen bu hizmet, artık çok çeşitli ve gelişmiş aletler

kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Radyolojinin tıbbın en hızlı

ilerleyen dalı olduğu söylenebilir. Hızlı gelişmeyle birlikte bir çok yeni

kavramda karşımıza çıkmaya başlamış ve insanların kafalarında soru

işaretleri oluşmasına neden olmuştur.

Bu sayfanın amacı, radyoloji konusuyla direk ilişkisi olmayan insanları

bilgilendirmek, kafalarında oluşan sorulara kolayca ulaşabilecekleri bir

bölüm oluşturmaktır.

Mammografi

Ultrasonografi

Doppler Ultrasonografi

Hangi radyolojik incelemeyi yaptırırsanız yaptırın, yanınızda eski

incelemelerinizi götürmeyi unutmayın. Radyoloğunuzu ne kadar

bilgilendirirseniz, alacağınız verim o kadar çok olacaktır.

Ayrıntılı bilgiler elde etmek istiyorsanız


 


 

MAMMOGRAFİ

Mammografi meme dokusunun röntgen ışınlarıyla görüntülenmesidir. Genel

amaçlı radyoloji tüplerinde değişiklikler yapılmayı, bunun sonucunda

hastanın daha az radyasyon alması sağlanmıştır. Kullanılan cihaza bağlı

olarak otururken veya yatarken memenin değişik yönlerden görüntüleri

alınır. Çekim esnasında memenin komprese edilmesine bağlı rahatsızlık

hissi oluşabilir.

Mamografi belli yaştan sonra tarama testi olarak, memede bir kitle ele

geldiğinde, meme başında akıntı görüldüğünde, meme başının çekintiye

uğramasında, meme derisindeki değişikliklerde, meme biopsisinde

lokalizasyon amacıyla kullanılabilir.

Kadınların 70 yaşına kadar %13'nde meme kanseri çıkma riski bulunmaktadır.

Meme kanseri erken teşhis edilirse büyük oranda (%80-90 arası) tedavi

edilebilir. Bu nedenle mamografinin meme kanserinin erken teşhisinde bir

tarama testi olarak önemi büyüktür. Amerikan Kanser Derneği 40-49 yaşları

arasında 2 yılda bir, 50 yaşın üzerinde her yıl mamografi çekilmesini

önermektedir.


 


 


 


 

ULTRASONOGRAFİ (USG) (US-Ultrasonografi)

Ultrason, insan kulağının işitemiyeceği kadar yüksek frekanslı ses

dalgalarını kullanarak iç organları görüntüleyen bir tanı yöntemidir.

Ultrasonda radyasyon kullanılmaz. Bu nedenle gebelerde ve bebeklerde

rahatlıkla kullanılabilir. Cihazdan gönderilen ses dalgaları, hasta

vücudundan yansıdıktan sonra gene aynı cihaz tarafından algılanır. Yansıma

farklılıkları organdan organa değişir. Bu nedenle farklı yansımaların

olduğu yapılar, farklı görüntüler verirler. Normal yapılar içindeki bir ur

ya da kist, ses demetlerini farklı yansıttığı için farklı yapıda gözlenir

ve tanı konulur. Görüntü oluşturulması sırasında "prob" hasta vücudunda

gezdirilirkrn, altında kalan bölümün kesit görüntüleri, hareketli organlar

gibi ekranda kayar. Bu esnada radyolog tanı koyar. Elde edilen

görüntülerin tanıda çok fazla bir katkısı yoktur. US işlemi, ihtisasları

süresince yaklaşık 1 yıl eğitimini alan radyologlarca yapılır.

Ultrason hangi amaçlarla (endikasyonlar) yapılır ?

Ultrason çoğunlukla karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler,

mesane, yumurtalıklar ve rahim gibi karın içi organların görüntülenmesi

için kullanılır. Ultrason çekilmesi için başvuran hastaların en sık

şikayeti karın ağrısıdır. Karaciğer ve dalak gibi karın içi organların

büyümesi, safra kesesi ve böbrek taşları, apandisit, yumurtalık kistleri

ve karın içindeki tümörler ultrason ile teşhis edilebilen hastalıklardan

bazılarıdır.

Ultrason çekilmesi için hazırlık gerekir mi ?

Karın içindeki organların ultrasonu için hastanın aç karna olması gerekir.

Ayrıca mesane, yumurtalıklar ve rahimin incelenmesi içn hasta idrarına

sıkışık olmalıdır. Bunun dışında başka bir hazırlık gerekmez.

Ultrason nasıl çekilir ?

Hasta sırtüstü yatar. Cilt üzerine jel sürülür. "Prob" adı verilen cihaz

ile karın içindeki organlar cilt üzerinden incelenir.

Yan etkileri nelerdir?

Bugüne kadar gebelikte ve diğer incelemelerde gösterilebilen bir yan

etkisi yoktur.


 


 


 

ÜÇ BOYUTLU (3D) ULTRASON


1)GENEL BİLGİLER
:

Ultrasonografi teknikleri ve görüntülerin kalitesinde elde edilen büyük gelişme,  1990 ların ikinci yarısından itibaren, gelişen  elektronik-bilgisayar teknolojisinin  ultrasonografi ile birlikte kullanılmasıyla yepyeni bir boyut kazanmıştır. Dijital ultrasonografinin ardından  üç boyutlu ultrason görüntülerinin elde edilmesiyle, tüm dünyada özellikle,  gebelik takibinde üç boyutlu ultrasonografi kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Bunda üç boyutlu görüntülerin hekimlerin farklı problemleri teşhis edebilmesinde (tanısal-diagnostik katkı)  sağladıkları katkının yanında  özellikle bebeklerini görme heyecanı içinde olan anne baba adaylarının  istekleri de (psikososyal katkı) büyük rol oynamıştır.


İlk üç boyutlu ultrason görüntüleri 1980 lerin başında elde edilmesine karşın, bu konudaki en önemli gelişme, 1986 yılında  Japonya'da 2 boyutlu  ultrasonografi görüntülerini bir mini işlemciyle 3 boyutlu hale getiren  Kazunori Baba'nın çalışmaları sayesinde ortaya çıkmıştır. Bu görüntülerin elde edilmesi için 2 boyutlu görüntülerin işlenmesi yaklaşık 10 dakikalık bir süre gerektirmekteydi. Bugün ise eş zamanlı olarak 3 boyutlu görüntüleri elde edebileceğimiz bir teknolojiye sahibiz. Çoğu kez kafa karıştıran bir terim olan ''dört boyutlu ultrasonografi''  ile eş zamanlı üç boyutlu ultrasonografi kastedilmetedir. Dördüncü boyut çoğu kez de kabul edildiği dibi zamandır. Bunu normal kameranın yaptığı çekimle karşılaştırabiliz. Anne karnındaki bebek haraket ettiğnde, bunu sanki bir kamerayla çekiyormuş gibi eş zamanlı olarak kaydetmekteyiz.

Üç Boyutlu (3D) Ultrasonun Avantajlı Yönleri

3D Ultrason cihazları ile çok erken döneminde cinsiyet tayini, yarık damak, yarık dudak gibi yüz anomalileri, eksik parmak veya eğri ayak-el gibi ekstremite anomalileri, bel açıklığı (spina bifida ) veya beynin fıtıklı kesesi (ensefalosel) gibi beyin ve omurilikten kaynaklanan rahatsızlıkların erken tanısı konulabilmektedir.
Diğer taraftan geleneksel iki boyutlu ultrasonografide bebeğin el ve ayak parmaklarını tam anlamı ile değerlendirebilmek her zaman mümkün olmayabilir.
Ense kalınlığı ölçümüyle görülen "mongolizm" (Down sendromu-trizomi 21) 3D ultrason sayesinde 3. ayda taranabilmektedir.
Bu nedenlerle üç boyutlu ultrasonlar geleneksel- standart 2d ultrasonlara göre tercih edilmektedir. 

Yine, üç boyutlu ultrasonlar ile çiftlerin ayrı bir mutluluk ve farklı bir heyecanla bekledikleri ikiz, üçüz bebeklerin  gelişimi de daha net bir şekilde izlenebilmektedir.

3D ultrasonlar geleneksel iki boyutlu inceleme özelliğinin yanı sıra, hem renkli Doppler, hem de 3. boyut özelliğini birlikte içermesi ile bebek heyecanına kapılan ailelere üçüncü aydan (14. haftadan itibaren) itibaren cinsiyeti öğrenme ve renkli fotoğraflarını alma fırsatı tanımaktadır.

Siyah beyaz ve 2 boyutlu ultrasona göre anne karnındaki bebeğin hem bir buçuk ay daha önce görüntülenmesine, hem de net fotoğraf kalitesindeki renkli görüntüsünü elde etmeye olanak sağlayan 3 boyutlu (eş zamanlı) renkli ultrason, anne babaların hamileliğin 3. ayından itibaren bebeklerinin fotoğrafına kavuşmalarını sağlamaktadır. 

Tüm bu özellikleri  ile 3 boyutlu ultrason ailelere  bebeklerinin sağlık durumundan sonra, en fazla kime ve neye benzediğini merak ettikleri için, çekimler sırasında eli, ayağı, burnu, yüzü gibi detayları yorumlama ve bebeği birilerine benzetmeye çalışma gibi hoş anlar yaşatmakta ve hamilelik sürecindeki heyecanın güzel anılara dönüşmesini sağlamaktadır. Ayrıca bu görüntüler tek resimler halinde fotograf kağıdına veya uzun görüntüler halinde DVD VE CD ' ye kaydedilmekte, ilerde tekrar bakmak için hoş bir anı olarak saklanabilmektedir.


 

DOPPLER ULTRASONOGRAFİ

Doppler Ultrasonografi yöntemi ile bir organın veya damarının kan akımını

inceleyebiliriz. Kan akımının miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı,

akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Akan kan, kırmızı

ya da mavi renk şeklinde gözle görülebilir. Akan kanın miktarı ile ilgili

ölçümler yapılabilir. Bu esnada cihazdan kalp atışlarına benzer sesler

duyulur. Cihazın çalışma prensibi, sesin hareket eden yapılardan yansırken

frekans değişikliği göstermesidir. Doppler incelemeleri, normal

ultrasonografi cihazları ile yapılır. Ancak bunlarda farklı bilgisayar

donanımı mevcuttur.

Doppler Ultrasonografi incelemesi, Doppler ultrason cihazına bağlı bir

prob yardımıyla ve incelenecek organ ya da damar üzerine jel sürülerek

gerçekleştirilir. Jeller, probun hava ile temasını önler ve gönderilen

sesin daha derin dokulara ulşmasını sağlar.

Doppler Ultrasonografi incelemesi ile :

Kol ve bacak damarları,

Karaciğeri besleyen damarlar

Böbreği besleyen damarlar

Boyun damarları

Gebelerde, anneye ve fetuse ait damarlar

Erkeklerde testisleri besleyen damarlar

Gözü besleyen damarlar;

Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan bir kitlenen damarlanması

incelenebilir.

İnceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın

içindeki bir organ (karaciğer, böbrek v.b.) incelenecek ise hastanın aç

olması, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli

gerçekleşmesini sağlar. Bu nedenle karın bölgesindeki damarların

incelenmesi için 1 aya kadar çocuklarda emzirme süresi kadar, 5 yaşına

kadar çocuklarda 4 saatlik, 10 yaşına kadar olanlarda 6 saatlik ve

büyüklerde 12 saat açlık gereklidir. Bu süre içerisinde sigara dahil hiç

bir şey yenilip içilmez. Karın bölgesi incelemeleri dışında önceden bir

hazırlık gerekmemektedir. İnceleme sırasında gözlük, saat, metal eşya gibi

cisimlerin çıkartılması gerekmez. Ancak incelenecek bölgenin, probla temas

alanının sağlanması için açıkta olması gerekir. Bu nedenle hasta masaya

yattığı sırada, o bölgedeki giysiler soyundurulur.

İnceleme sırasında, karın bölgesinin iyi incelenmesi için hastadan

nefesini tutması istenir. Bunun için derin nefes aldıktan sonra

olabildiğince hareketsiz kalıp, nefesi vermemek gerekir. Bu süre kişiye

göre değişmekle birlikte ortalama 15-50 saniyedir.

Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde

olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason

enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır. Ultrason enerjisi, vücuttaki

dokularla etkileşir. Bu etkileşim, dokuların ısısını artırmak şeklindedir.

Isı artımı 1.5ºC olabilir. Özellikle anne karnındaki fetüslerde ısı

artımının 41ºC'yi geçmesi zararlıdır. Ancak, tanı amacıyla kullanılan

sınırlarda bu kadar yüksek ısı artımı oluşmaz. Oluşmasına neden olabilecek

inceleme şekillerine karşı radyologlar zaten eğitim almaktadır. Gebelikte

uygulanan Doppler incelemelerinin, çocuk doğduktan sonraki davranış ve

okul başarısına olumsuz etkisi gösterilememiş, kansere neden olduğu

konusunda bir bulgu bugüne kadar ortaya çıkmamıştır.

İnceleme sırasında damar içine ilaç verilmemektedir. Ancak, son yıllarda

özellikle karın içindeki gaza bağlı veya herhangi bir nedenle net

izlenemeyen damarların incelenmesinde; damarları daha ayrıntılı ortaya

çıkaran ve herhangi bir yan etkisi olmayan ilaçlar da kullanılmaya

başlanmıştır. Bunlara "ultrason kontrast maddesi" adı verilmektedir.

Prob

Kan akımı ölçülmek istenen organ ya da damar üstüne yerleştirilen ve

doppler ultrason cihazına bir kablo ile bağlı bölüm

Kol ve bacak damarları

Atar ve toplar damarlardaki kireçlenme plaklarına bağlı oluşan darlık,

pıhtı oluşumları ve toplar damarlarda yetmezlik (varisler) olup

olmadığının saptanmasını sağlar. "Üst/alt ekstremite arteriyel ve/veya

venöz Doppler" incelemesi adını alır.

Karaciğeri besleyen damarlar

Siroz v.b. hastalıklarda karaciğeri besleyen damarlarda meydana gelen

değişiklikleri incelemek için kullanılır. "Portal Doppler" adını alır.

Böbreği besleyen damarlar

Diabet, hipertansiyon vb hastalıklarda böbreği besleyen damarların ne

düzeyde etkilendiğini saptamak için kullanılır. "Renal Doppler" adını

alır.

Boyun damarları

Boyunda, beyine giden ana atar damar ile dallarında kireçlenme plaklarına

bağlı oluşan darlıkları ya da beynin arka kesimini besleyen damarların

akım miktarını saptamak için kullanılır. "Karotis ve vertebral sistem

Doppler" adını alır.

Gebelerde, anneye ve fetuse ait damarlar

Son adet tarihine göre gelişme geriliği şüphesi olan fetüslerde,

hipertansiyonu olan gebelerde kan akımının hızı ve özelliği incelenerek

olası anomaliler saptanır. "Obstetrik ve jinekolojik Doppler" adını alır.

Erkeklerde testisleri besleyen damarlar

Testisleri besleyen damarlarda meydana gelen düzensiz genişlemeler

damarlardaki yetmezliğe bağlıdır ve erkeklerde kısırlığın önemli bir

sebebidir. Bu damarlara yönelik yapılan incelemede toplar damarlardaki

olası yetmezlik (varisler) saptanabilir. "Skrotal ya da testis Doppleri"

adını alır.

Gözü besleyen damarlar

Diabet, hipertansiyon vb hastalıklarda göz damarlarında meydana gelen

değişikleri saptar. "Göz Doppleri" adını alır.

Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan bir kitlenen damarlanması

Bir kitleyi (uru) besleyen damarların olup olmaması o kitlenin iyi huylu

ya da kötü huylu olduğunu saptamada önemli bir kriterdir. Kitlenin çok

kanlanması bu kitlenin habis özellik taşıdığının bir göstergesidir.

"Kitleye yönelik Doppler" şeklinde adlandırılır.


 


 


 


 


 


 


 

www.radistanbul.com

www.goruntulememerkezi.com

www.ikinciduzey.com

Tüm batın, üriner sistem, pelvik, troid ultrasonlarına ek olarak gebelerde 2. Düzey ultrason, gebelik ultrasonu, 3d 4d boyutlu ayrıntılı ultrason çekimleri, mamografi, kemik dansitometri, osteoporoz testi,tüm renkli doppler ve tüm ultrsonografik incelemeler

Doğuma Genel Bakış

Bir Çocuk Yetiştirmek

Eşlerin Muayenesi

Kadında Aylık Çevrim

Fertilizasyon

Kalıtsal Tehlikeler I

Kalıtsal Tehlikeler II

Kısırlık = Sterilite

Kısırlık Araştırmaları

Evlat Edinme

Gebelik Belirtileri

Gebeliğin Tespiti

Bebeği Bekleyiş

Doktor Muayenesi

Gebelikle Yeni Sorunlar

İlk Üçayda Vücuttaki Değişiklikler

İlk Üçayda Beslenme

Gebelikte Sağlık ve Bakım

Gebelikte İlaç Kullanımı

Gebelikte Bulaşıcı Hastalıklar

Kendiliğinden Düşük

İkinci Üçaylık Dönem

İkinci Üç Aylık Dönemin Sorunları

İkiz Gebelik

Doğuma Hazırlık

Son Üçayda Vücuttaki Değişiklikler

Emzirmeye Hazırlık

Son Üçayda Sorunlar

Gebelikte Özel İncelemeler

Ultrasonografi

Amniyoskopi

Amniyosentez

Biyofizik ve Biyokimyasal Kontroller


 


 


 


 


 


 


 


 

Gebelik Hesaplayıcısı


 


 

Yavrunuzun Sağlığı İçin

Babaya Öneriler

Sağlık Muayenesi

Gebelik Testi Öyküsü

Çiftin Kısırlığa Tepkisi

Gebe Kalmak / Önlemek

Varolduğunu Öğrendiğim Zaman

Düşük

Pratik Öneriler

Gebelik ve Jimnastik

Gebelik ve Cinsel Yaşam

Frengi ve Verem


 


 

http://www.goruntulememerkezi.com/


 


 


 

Anne ve Çocuk Beslenmesi :

Anne Karnında

Doğumdan 6. Aya

7 - 12. Aylarda

1 - 3 Yaşlarda

4 - 6 Yaşlarda

Özel Durumlarda


 


 


 


 


 


 


 

İKİNCİ DÜZEY FETAL ULTRASONOGRAFİDE


 

  1. ANENSEFALİ
  2. ENSEFALOSEL
  3. SPİNA BİFİDA
  4. MENENGOSEL
  5. MİYELOMENENGOSEL
  6. DANDY WALKER MALFORMASYONU
  7. CHOROİD PLEKSUS KİSTİ
  8. ARAKNOİD KİST
  9. HİDROSEFALİ
  10. GASTROSCHİSİZ
  11. OMFALOSEL
  12. FETUS PAPİRACEUS
  13. ÇOĞUL GEBELİK
  14. FETAL ASİT
  15. POLİHİDROAMNİOS
  16. OLİGOHİDROAMNİOS
  17. RENAL ANOMALİLER
  18. SSS ANOMALİLERİ
  19. EKSTREMİTE ANOMALİLERİ
  20. KRANYAL ANOMALİLER
  21. MEGAURETER
  22. UPJ OBSTRUKSİYONU
  23. BARSAK ATREZİLERİ
  24. DUDENAL ATREZİLER
  25. KALP ANOMALİLERİ BOŞLUKLAR
  26. VB ANOMALİLER ARAŞTIRILMAKTADIR.

http://www.goruntulememerkezi.com/

Ekstremitelerde arterial ve venöz doppler, karotis vertebral doppler, renal arter doppleri, gebelik doppleri de dahil olmak üzere tüm doppler uygulamaları,

KISA BİLGİLER


 

RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ

http://www.goruntulememerkezi.com/

Vücuttaki damarlar içerisinde akan kanı görüntüler. Ağrısız bir tanı yöntemidir. Prob adı verilen bir alet incelenecek damarın üzerindeki ciltte gezdirilir. Prob ses dalgalarını vücuda gönderir ve yansıyan ekoları tekrar alır. Bilgisayar aracılığı ile organlardan yansıyan ses dalgaları görüntü haline dönüştürülür. Damarlar içerisinde akan kan hücrelerinden yansıyanlar 'Doppler etkisi' oluşturur. Bu olay sabit duran bir kişiye yaklaşan ve yanından geçerek ondan uzaklaşan ambulansın sireninin kulağımızda bıraktığı etkiye benzer. Aynı şekilde proba yaklaşan ve uzaklaşan kan hücrelerinden yansıyan ses dalgaları damarların farklı renklere boyanmasına neden olur. Böylece vücutta normalde ters yönde akım içeren atar ve toplar damarlar birbirinden ayırtedilebilir.


 

Ne İşe Yarar?

Renkli Doppler ultrasonografi ile vücudumuzun hemen her bölgesinde arter ve venlerdeki hastalıklar tanınabilirler.


 

Ultrason Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kan damarlarınızın incelenmesi için renkli Doppler ultrasonografi tetkiki yaptıracaksanız ultrason ile ilgili bilginiz olmasına veya geçmişte bu tetkiki yaptırmış olmanıza rağmen hala sorularınız olabilir. Bu sorular Amerikan Ultrasonografi Enstitüsü (AIUM) nün yayımlanmış verileri göz önüne alınarak cevaplandırılmaya çalışılmıştır.

Ultrason Nedir?

Ultrason insan kulağının duyamayacağı yükseklikte frekansa sahip ses dalgasıdır. Cildin üzerinde gezdirilen bir prob yardımıyla vücuda gönderilen ses iç organlardan geri yansır. Yansıyan dalgalar (ekolar) prob tarafından tekrar alınır ve elektronik bir cihaz yardımıyla iç organların ekranda izlenebilen görüntüleri haline dönüştürülür. Bu tip ultrason 2D veya iki-boyutlu ultrason olarak adlandırılır. Devamlı olarak değişen bu görüntüler videokasete veya film kağıdına kaydedilebilir.

Renkli Doppler Ultrason Nedir?

Kan akımını değerlendirmek için kullanılan özel bir ultrason tipidir.

Geri dönen ekoların oluşturduğu görüntüler küçük monitörden izlenir. Ayrıca hareket eden kanın yansıttığı, geri dönen ses dalgaları cihazdaki hoparlörlerden duyulabilir. Bu sesler ağaçlara çarpan rüzgarın sesine benzer. Doktorun ekranda görüntüleri daha rahat görebilmesi için incelemenin yapıldığı oda işlem sırasında karanlıktır.

Klinikte kullanılan birkaç çeşit Doppler ultrason tipi vardır:

1. Devamlı Dalga renkli Doppler Ultrason: Kan damarlarındaki akım hakkında bilgi sağlamak için ses dalgalarının amplitüdündeki değişiklikleri kullanır. Tetkiki yapan hekim daralmış bir bölgeden geçen kan akımını değerlendirmek için probun oluşturduğu sesleri dinler. Ses farklılıklarına gore tanıyı koyar.

2. Dupleks Doppler Ultrason: Dupleks Doppler ultrason kan damarlarının ve damarları çevreleyen organların görüntüsünü almak için standart ultrason yöntemlerini kullanır. Ayrıca bir bilgisayar Doppler seslerini, incelenen damardaki kan akımının hızı ve yönü hakkında bilgi veren grafiklere çevirir. Bu tip Doppler ultrasonla vücut içindeki yapıları görmek ve bu yapıların içindeki kan akımını değerlendirmek aynı anda mümkün olur. Bunu gerçekleştirmek için ultrason makinası aynı anda iki ultrason yöntemini birlikte kullanır. Sadece damardaki kan akımının değerlendirilmesi isteniyorsa dupleks Doppler ultrason kullanılır.

3. Renkli Doppler Ultrason: Kan damarlarının içerisinde akan kanı temsilen bir bilgisayar Doppler seslerini kan damarlarının görüntüleri üzerine düşürür. Damardaki kan akımının hız ve yönünü temsil eden renkler biçimine çevirir.

4. Power Doppler Ultrason: Power Doppler ultrason akan kana renkli Doppler ultrasondan 5 kat daha duyarlı olan tekniktir. Power Doppler ultrason standart renkli Doppler ultrason yöntemiyle çok zor veya imkansız olan görüntüleri elde edebilir. Ayrıca, power Doppler ultrason karaciğer, böbrekler, testisler gibi parankimatöz organlarda kan damarlarındaki akımı değerlendirmek için kullanılır.

Doppler Ultrasonografi Neden Yapılır?

Doppler ultrason incelemesi kan damarları ve kanın damarlardan geçişi hakkında çok önemli bilgiler verir. Özellikle atar damar ve toplar damarlardaki problemleri değerlendirmek için çok uygun bir yöntemdir. Vücudumuzun her yerinde kan damarları olduğundan Doppler ultrason vücudumuzun hemen hemen her yerinde kullanılabilir. En sık kullanılan bölgeler boyun, kalp, karın ve bacaklardır.

Boyunda, renkli doppler ultrason en sık şah damarlarını ve vertebral arterleri (karotis vertebral ) incelemek için kullanılır. Bu damarlar beyine kan taşırlar ve tıkanabilirler. Tıkanma ''inme''ye neden olabilir. Doppler ultrason ile kan akımı ve yönünün doğru olup olmadığı hakkında bilgi edinilir.

Karın bölgesinde, Doppler ultrason başlıca tansiyon yüksekliğini araştırmak amacıyla böbreklerin, siroz gibi hastalıkları değerlendirmek için karaciğerin, dalak karın ağrısı nedenini araştırmak için barsaklara kan taşıyan damarların, tümör içi ya da komşuluğundaki damarların değerlendirilmesinde kullanılır.

Bacaklardaki kan akımının değerlendirilmesinde, atar damarlardaki tıkanıklıkların, toplar damarlardaki pıhtıların yada bacak şişmesinin nedeninin gösterilmesinde temel yöntemdir.

Tetkik Öncesi Hazırlık Gerekir mi? Tetkik Sırasında Ağrı Olur mu?

Çoğu Doppler ultrason incelemesi için hazırlık gerekmez. Karın bölgesini içeren incelemeler için tetkik öncesi 6 saat açlık istenir. İnceleme sırasında kullanılan ve cilde sürülen jel kolayca silinebilmesine rağmen kolay yıkanabilen bir giysi giyilmesi önerilir. İnceleme ağrılı değildir. 

Doppler ultrason incelemesi ortalama 15 – 60 dakika sürer. İşlemin süresi incelenecek vücut bölgesine ve anatomisinin zorluğuna göre değişir. Arteriyoskleroz (damar sertleşmesi) hastalığında damarları değerlendirmek güç olabilir ve tetkik daha fazla zaman alabilir.

Doppler ultrason konusunda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılır ve değerlendirilir.

Kontrol tetkikleri hastalığın tedaviye cevap verdiğini veya ilerlediğini değerlendirmek için gerekli olabilir.

Bilinen zararlı bir etkisi yoktur. Yıllardır yaygın olarak kullanılan tanısal ultrasona ait bildirilmiş yan etki bulunmamaktadır. Gelecekte ultrasonun olası biyolojik etkilerinin tanımlanması ihtimalinin olmasına rağmen, bugünkü bilgilerimiz ultrasonun hastalara faydalarının, eğer varsa bile, risklerinden daha ağır bastığı yönündedir.


 


 

VARİS NEDİR?

Derimizin altındaki yüzeyel toplardamarların yetmezliğidir. Bir başka deyişle, bacaktaki yüzeyel toplardamarların genişleyerek kıvrıntılı büküntülü bir görünüm alması ve derinin altında görünür olmasıdır. Bunun temel nedeni
de toplardamarların içinde bulunan
kapakçıkların bozulmasıdır.
Varisler deriden gözüken kırmızı, mavi - mor ince ya da parmak kalınlığına varabilen damar genişlemeleri şeklinde görülebilir. Genetik yatkınlığı olanlarda, kadınlarda, ayakta uzun süreli kalmayı gerektiren meslek gruplarında (hekimler, öğretmenler vs) daha sık görülmektedır. Varisi olan kadınların hamilelik dönemlerinde varis şiddeti artabilmektedir.

Günümüzde kapakçıkların bozuk olup olmadığı renkli Doppler ultrasonografi ile kolaylıkla tanınabilmektedir.


 

  • PENİL RENKLİ DOPPLER

    Sertleşme problemi (ereksiyon kusuru-impotans) varlığında penisin kan akımının bozuk olup olmadığına bakılır.  


     

    Ereksiyon Kusuru (İmpotans) Nedir?

    Erkek cinsel organı penis, normal koşullarda yumuşak bir dokudur. Cinsel uyarı karşısında bu bölgeye kan getiren atar damarlarda akım artar. Kanın geriye dönüşünü sağlayacak toplar damarlarda ise kasılma olur. Peniste süngersi cisimler içerisinde hızla biriken kan geri çıkamaz. Bu birikme, penisin şişmesine ve sertleşmesine neden olmaktadır. Erkek cinsel organının cinsel birleşme için gereken sertliğe ulaşamaması impotans, iktidarsızlık olarak isimlendirilir.

    Başlıca Nedenleri Nelerdir?

    İmpotans bir hastalık değildir.
    Bir takım sorunların kendisini ikincil olarak gösterme şeklidir. Günümüzde bu sorun üzerinde ciddi çalışmalar yapılmış ve nedenleri 4 ana grupta belirlenmiştir:

    1.Psikolojik nedenler
    2. Fiziksel nedenler
    3. Hem ruhsal hem fiziksel nedenler
    4. Nedeni bilinmeyenler

    Yaklaşık %85 olguda neden fiziksel (organik) dir. Olguların %10' dan biraz daha fazlası ise psikolojik nedenlidir. Yani bütün sorun kişinin düşüncelerinde saklıdır. %5 kadar olguda neden bilinememektedir. Bir erkekte bir kez impotans görüldüğünde, bunu hep yaşamak korkusu psikolojik nedenli impotansa dönüştürebilir. Eğer bir fiziksel neden bulunamıyorsa psikolojik impotans olduğu düşünülür. Kötü evlilikler, düşük cinsel performans, iş stresi, depresyon impotans nedeni olabilir.

    Her erkek hayatında bir ya da birkaç geçici impotans dönemi yaşar.

    Fiziksel impotans nedenleri arasında Diabetes Mellitus (şeker hastalığı), damar hastalıkları, pelvis bölgesinin ciddi operasyonları, bel kemiği travmaları gelir. Ayrıca;

    Endokrin (hormonal) Nedenler: Ereksiyon için, başta testesteronun etkisine ihtiyaç vardır. Eksikliğinde mutlaka impotans görülmez. Tiroid hormonlarının eksikliği de tam olmayan ereksiyona neden olabilir. Prolaktin hormonunun fazlalığı testesteron yapımını azaltacağından ciddi impotansa neden olabilir.

    Bazı ilaçlar: Östrojenler, anti-androjenler, LHRH analogları, beta blokerler, kalsiyum antagonistleri, MAO inhibitorleri, trisiklik anti-depresanlar da impotans nedeni olabilmektedir. 

    Madde Bağımlılığı İmpotans Yapar mı?

    Alkol, sigara gibi madde bağımlılıkları da impotans konusunda ciddi sorunlar yaratmaktadır.

    İmpotansta Renkli Doppler İnceleme Nasıl Yapılır?

    www.radistanbul.com

    www.goruntulememerkezi.com

    www.ikinciduzey.com

    http://radistanbul.blogspot.com


     

    Renkli Doppler ultrasonografi ile penise arterler ile yeterli kan gelip gelmediği, yeterli kan geliyorsa, gelen kanın penis içerisinde yeterince kalıp kalmadığı (toplar damar kapaklarının sağlam olup olmadığı) tespit edilir.

    Penis içi kapiller damarların genişlemesini sağlamak amacıyla inceleme sırasında penis içerisine damar genişletici bir ilaç -hasta yaşı göz önüne alınarak- belirli dozda verilir.

    Penis cildi üzerine jel sürülerek ultrasonografi probu ile penis içi damarlar değerlendirilir.

    İnceleme ağrılı değildir. Bazen penis içerisine verilen ilaç hafif yanma hissi verebilir.

    İlk defa 1980' li yıllarda kullanılan renkli Doppler ultrasonografi, ereksiyon kusurunda patolojinin damar kaynaklı olup olmadığını belirler. Tetkikin yapıldığı odanın sessiz ve loş olması gerekir. Hastanın da gergin olmaması tetkikin doğruluk oranını artırır.

    Peniste oluşan sertleşmenin kaybolma süresi bazen (özellikle psikolojik impotansta) uzayabilir. Bu nedenle test sonrası cinsel uyarı, mastürbasyon ve cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.

    Tetkikin Zararlı Etkisi Olur mu?

    Renkli Doppler ultrasonografi ne inceleme sırasında ne de inceleme sonrasında hiç bir zarar vermez. Cinsel hayatı olumsuz yönde etkilemez.

    www.radistanbul.com

    www.ikinciduzey.com


     


     


 


 


 

  • Ağız ve diş sağlığında en ileri görüntüleme teknikleri kullanılarak dijital panoramik diş röntgeni, temporomandibular ve sinüs grafileri ve sefalometrik röntgen çekimleri,

    Mammografi çekimleri,

    www.radistanbul.com

    www.ikinciduzey.com


     


     


     

    TİROİD ULTRASONOGRAFİSİ

    Tiroid bezi boyunda yer alan ve metabolizmayı düzenleyen bir organdır. Diğer yüzeyel vücut organları gibi ultrasonografi ile kolaylıkla değerlendirilebilir. Tetkik ağrısızdır ve hazırlık gerektirmez. Tiroid ultrasonu guatr (tiroidin büyümesi), nodül (kistik, tümöral olabilir) araştırılması için kullanılabilir.

    Jel sürülerek ses dalgası gönderen prob boyun üzerinde gezdirilir ve tiroid bezinden yansıyan ses dalgaları bilgisayar yardımıyla monitörde görüntü oluşturur. İncelemenin radyasyon riski yoktur. Tümör şüphesi varsa ultrason rehberliğinde ince iğne ile hücre örnekleri alınıp sitolojik inceleme yapılabilir.

      

      

     


     


     


     

    KALÇA USG

    KALÇA ULTRASONU

    Yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde kalça ekleminin değerlendirilmesinde kullanılan basit ve ağrısız bir yöntemdir.

    Ne Zaman Yapılması Uygun Olur?

    Doğumdan sonraki ilk günlerde yapılabilir. Anglo-Amerikan literatüründe işlem için en uygun zaman doğum sonrası 3. hafta ile 6. hafta arasıdır. Ancak 5-6 aya kadar (bebek kilolu değilse 10-12 aya kadar) yapılabilmesi mümkündür.

     
     

    Nasıl Yapılır?

    Bebek, bezi açık şekilde muayene masasına yan yatırılır. Ilık jel sürülmüş prob yardımıyla kalça eklemleri bacaklar düz ve kıvrılmış pozisyonda iken incelenir. Bebeğin ağlaması ve hareketleri işlemi güçleştireceğinden, sakin olması için inceleme öncesi doyurulması tavsiye edilir.

    Ne Kadar Sürer?

    Genellikle 5-15 dakika içerisinde biter.

    Kalça ekleminin anormal gelişiminin ya da yerleşiminin gösterilmesinde son derece duyarlıdır. İncelemenin sonucu çıkık saptanırsa tedaviye erken başlanmış olacağından ameliyata gerek kalmaz. Bacağı kurbağa pozisyonunda tutan bandajların birkaç ay kullanılması ile kalça tamamen normale döner. Tedavinin etkinliği de ultrasonografi ile takip edilir.

    Erken çocukluk döneminde açıklanamayan topallama olduğunda, kalça ekleminin geçici sinoviti denen, eklem hareketlerini sınırlayabilen iltihabi durum ultrasonografi ile görülebilir.

    PEDİATRİK USG


     


     

    MAMOGRAFİ

    www.radistanbul.com

    www.goruntulememerkezi.com

    www.ikinciduzey.com


     

    Memelerin düşük dozlu X ışını (Röntgen ışını) yardımı ile detaylı görüntüsünün çıkarılmasıdır.Meme muayenesi esnasında bulunan şüpheli bir kitlenin yerinin ve özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Elli yaşın üzerindeki kadınlarda bulunan kitlelerin %85 ile %90' ının hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mamografi ile belirlenebileceği tahmin edilmektedir. Meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık meme muayeneleri normal olan kadınlarda da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir.

    Mamografi Ne Zaman Yaptırılmalıdır?

    www.radistanbul.com

    www.ikinciduzey.com


     

    Mamografi incelemesine başlamadan önce mutlaka dikkatli bir meme muayenesi de yapılırsa tanı olasılığı artacaktır. Meme kanseri kadınlarda nispeten sık görülen bir kanserdir; kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı almaktadır. Her 12 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmakta ve her 25 kadından biri meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tarama testlerinin amacı bir hastalığın ortaya çıkacağını önceden anlamaya çalışmak veya hastalığı erken evrede yakalamaktır. Mamografinin kadınlara belli aralıklarla yapılmasının doktorlar tarafından şiddetle önerilmesinin nedeni, bu tarama testi sayesinde meme kanserinin erken tanınabilmesiyle hastalığa bağlı ölüm riskinin %25-80 oranında azaltılabilmesidir. Tarama amaçlı mamografiye meme kanseri açısından risk faktörleri bulunmayan kadınlarda 40 yaşında başlanmalı, 50 yaşına kadar 2 yılda bir, daha sonra yılda bir rutin olarak uygulanmalıdır. Yapılan meme muayenesinde bir sorun saptanması durumunda veya kadının her ay kendi yaptığı meme muayenesi esnasında bir kitle saptaması ve bunun doktor muayenesiyle doğrulanması durumunda mamografi yenilenir. Otuz yaşın altındaki kadınlarda meme dokusunun yoğun olması nedeniyle görüntülemenin zor olması, meme kanseri görülme olasılığının oldukça düşük olması nedeniyle rutin mamografi önerilmez. Bu yaş grubunda genellikle meme ultrasonografisi yapılır. Ailede (anne, kardeş) meme kanseri varsa veya meme kanseri risk faktörleri olan kadınlarda mamografi aralıkları hekim tarafından düzenlenir.

    Tarama mamografi meme dokusunun adet döngüsünün içinde en iyi görüntülenebildiği dönemde yapılmalıdır. Bu dönem adet kanamasının başladığı ilk hafta içerisinde hormon seviyelerinin nispeten düşük olduğu günlerdir.

    Mamografi Diğer Tetkiklerden Farklı mıdır?

    Mamografi, özel bir röntgen cihazı yardımıyla her iki memenin sıkıştırılarak çeşitli pozisyonlarda filmlerinin alınmasıdır. Mamografi çekimi esnasında meme dokusunun iyice sıkıştırılmasının amacı daha küçük lezyonları görebilmek ve radyasyon dozunu en düşük seviyeye indirmektir.

    Önceden Yaptırılmış Meme Tetkikleri Önemli midir?
    Mamogramlar yorumlanırken genellikle önceki yıllardaki görüntüler de dikkate alınır. Bu nedenle mamografi filmlerinin ve raporlarının muhafaza edilmesi ve düzenli olarak radyoloji uzmanına sunulması son derece önemlidir.


    Elde edilen görüntüler incelenirken meme dokusunda kitle, mikrokalsifikasyon (kireçlenme) aranır, süt bezlerinin meme dokusu içindeki yapısı ve dağılımına bakılır, meme cildinin kalınlığı, koltuk altı lenf bezlerinin durumu değerlendirlir.

    Mamogramlarda saptanan kitlenin solid mi (tümöral) yoksa kistik mi (sıvı içerikli) olduğunu anlamak için doktor tarafından istenmemişse bile "ücret talep edilmeden" ultrasonografik ek inceleme (kontrol) yapılır. Kanser düşündüren bir görüntü varsa biyopsi önerilir.


    Mamografi memedeki değişiklikleri hastanın kendisi ya da doktoru tarafından hissedilemeyecek kadar küçük iken görüntüleyebilir. Ele gelen kitle varsa, bunun kanser olup olmadığının belirlenmesinde kullanılır.


    Biyopsi lokal anestezi sonrası kuşkulu dokudan iğne ile hücre örneği alınarak patoloji laboratuvarında kanser olup olmadığının belirlenmesi işlemidir. Ultrasonografi rehberliğinde yapılabilir.

    MEME ULTRASONOGRAFİSİ

    Bu yöntemde prob tarafından memeye gönderilen yüksek frekanslı ses dalgaları değişik dokulardan yansıyarak yine prob tarafından toplanır ve bilgisayarlar aracılığı ile monitörde görüntülenir, radyasyon içermez.


    Muayenede ele gelen kitle veya mamografide anormal olduğu düşünülen bir alan ultrasonografi ile değerlendirilir. Ultrason özellikle tümör ile kisti (sıvı içeriklidir) ayırt etmekte faydalıdır


    Otuzbeş yaşın altındaki kadınlarda ilk kullanılacak tanı yöntemidir. Radyasyon içermediği için hamile kadınlarda meme incelemesinde ideal yöntemdir.

    Başka bir kullanım alanı da silikonlu memelerde sızıntı (kaçak) veya yırtık (rüptür) değerlendirmesidir.

    Ayrıca meme enfeksiyonlarının tanısında da güvenle kullanılır.

    Meme ultrasonu eşliğinde kist aspirasyonu ve biyopsi gibi girişimsel işlemler yapılabilir.


    Sırtüstü yatar durumdaki hastanın memesine ses dalgalarının geçirgenliğini artıran jel sürülür. Prob meme cildinde yavaşça gezdirilir. Görüntüler ekranda izlenir.


    Karşılaştırma gerekliliği nedeni ile iki meme de incelenmelidir. İşlem yaklaşık 20-45 dakika sürer.


     

    MAMOGRAFİ

    Memelerin düşük dozlu X ışını (Röntgen ışını) yardımı ile detaylı görüntüsünün çıkarılmasıdır.

    Meme muayenesi esnasında bulunan şüpheli bir kitlenin yerinin ve özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Elli yaşın üzerindeki kadınlarda bulunan kitlelerin %85 ile %90' ının hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mamografi ile belirlenebileceği tahmin edilmektedir. Meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık meme muayeneleri normal olan kadınlarda da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir.

    Mamografi Ne Zaman Yaptırılmalıdır?

    http://www.goruntulememerkezi.com/

    Mamografi incelemesine başlamadan önce mutlaka dikkatli bir meme muayenesi de yapılırsa tanı olasılığı artacaktır. Meme kanseri kadınlarda nispeten sık görülen bir kanserdir; kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı almaktadır. Her 12 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmakta ve her 25 kadından biri meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tarama testlerinin amacı bir hastalığın ortaya çıkacağını önceden anlamaya çalışmak veya hastalığı erken evrede yakalamaktır. Mamografinin kadınlara belli aralıklarla yapılmasının doktorlar tarafından şiddetle önerilmesinin nedeni, bu tarama testi sayesinde meme kanserinin erken tanınabilmesiyle hastalığa bağlı ölüm riskinin %25-80 oranında azaltılabilmesidir. Tarama amaçlı mamografiye meme kanseri açısından risk faktörleri bulunmayan kadınlarda 40 yaşında başlanmalı, 50 yaşına kadar 2 yılda bir, daha sonra yılda bir rutin olarak uygulanmalıdır.
    Yapılan meme muayenesinde bir sorun saptanması durumunda veya kadının her ay kendi yaptığı meme muayenesi esnasında bir kitle saptaması ve bunun doktor muayenesiyle doğrulanması durumunda mamografi yenilenir. Otuz yaşın altındaki kadınlarda meme dokusunun yoğun olması nedeniyle görüntülemenin zor olması, meme kanseri görülme olasılığının oldukça düşük olması nedeniyle rutin mamografi önerilmez. Bu yaş grubunda genellikle meme ultrasonografisi yapılır. Ailede (anne, kardeş) meme kanseri varsa veya meme kanseri risk faktörleri olan kadınlarda mamografi aralıkları hekim tarafından düzenlenir.

    Tarama mamografi meme dokusunun adet döngüsünün içinde en iyi görüntülenebildiği dönemde yapılmalıdır. Bu dönem adet kanamasının başladığı ilk hafta içerisinde hormon seviyelerinin nispeten düşük olduğu günlerdir.

    Mamografi Diğer Tetkiklerden Farklı mıdır?

    Mamografi, özel bir röntgen cihazı yardımıyla her iki memenin sıkıştırılarak çeşitli pozisyonlarda filmlerinin alınmasıdır. Mamografi çekimi esnasında meme dokusunun iyice sıkıştırılmasının amacı daha küçük lezyonları görebilmek ve radyasyon dozunu en düşük seviyeye indirmektir.

    Önceden Yaptırılmış Meme Tetkikleri Önemli midir?

    Mamogramlar yorumlanırken genellikle önceki yıllardaki görüntüler de dikkate alınır. Bu nedenle mamografi filmlerinin ve raporlarının muhafaza edilmesi ve düzenli olarak radyoloji uzmanına sunulması son derece önemlidir.

    Mamografi Filmi Okunurken Nelere Dikkat Edilir?

    Elde edilen görüntüler incelenirken meme dokusunda kitle, mikrokalsifikasyon (kireçlenme) aranır, süt bezlerinin meme dokusu içindeki yapısı ve dağılımına bakılır, meme cildinin kalınlığı, koltuk altı lenf bezlerinin durumu değerlendirlir.

    Mamogramlarda saptanan kitlenin solid mi (tümöral) yoksa kistik mi (sıvı içerikli) olduğunu anlamak için doktor tarafından istenmemişse bile "ücret talep edilmeden" ultrasonografik ek inceleme (kontrol) yapılır. Kanser düşündüren bir görüntü varsa biyopsi önerilir.

    Çok Küçük Tümörler Mamografide Görülür mü?

    Mamografi memedeki değişiklikleri hastanın kendisi ya da doktoru tarafından hissedilemeyecek kadar küçük iken görüntüleyebilir. Ele gelen kitle varsa, bunun kanser olup olmadığının belirlenmesinde kullanılır.

    Meme Biyopsisi Nedir? Ne Zaman Yapılır?

    Biyopsi lokal anestezi sonrası kuşkulu dokudan iğne ile hücre örneği alınarak patoloji laboratuvarında kanser olup olmadığının belirlenmesi işlemidir. Ultrasonografi rehberliğinde yapılabilir.

    MEME ULTRASONOGRAFİSİ

    Bu yöntemde prob tarafından memeye gönderilen yüksek frekanslı ses dalgaları değişik dokulardan yansıyarak yine prob tarafından toplanır ve bilgisayarlar aracılığı ile monitörde görüntülenir, radyasyon içermez.

    Hangi Amaçlarla Ultrasonografi Yapılır?

    Muayenede ele gelen kitle veya mamografide anormal olduğu düşünülen bir alan ultrasonografi ile değerlendirilir. Ultrason özellikle tümör ile kisti (sıvı içeriklidir) ayırt etmekte faydalıdır

    Ultrasonografinin Mamografiye Tercih Edildiği Durumlar Var mıdır? 

    Otuzbeş yaşın altındaki kadınlarda ilk kullanılacak tanı yöntemidir. Radyasyon içermediği için hamile kadınlarda meme incelemesinde ideal yöntemdir.

    Başka bir kullanım alanı da silikonlu memelerde sızıntı (kaçak) veya yırtık (rüptür) değerlendirmesidir.

    Ayrıca meme enfeksiyonlarının tanısında da güvenle kullanılır.

    Meme ultrasonu eşliğinde kist aspirasyonu ve biyopsi gibi girişimsel işlemler yapılabilir.

    Nasıl Yapılır?

    Sırtüstü yatar durumdaki hastanın memesine ses dalgalarının geçirgenliğini artıran jel sürülür. Prob meme cildinde yavaşça gezdirilir. Görüntüler ekranda izlenir.

    Ne Kadar Sürer?

    Karşılaştırma gerekliliği nedeni ile iki meme de incelenmelidir. İşlem yaklaşık 20-45 dakika sürer.

     


  •  
  • Kemik Yoğunluğu Ölçümü.
  • Hizmet verilen ilçeler, İSTANBUL ANADOLU YAKASI
  • ÜMRANİYE, ÜSKÜDAR, BEYKOZ, AĞVA, ŞİLE, ÇEKMEKÖY, ALEMDAĞ, REŞADİYE, TAŞDELEN, SULTANBEYLİ, PENDİK, KARTAL, MALTEPE, TUZLA, GEBZE
  • UYGUN TETKİK VE GÖRÜNTÜLEME FİYATLARI İLE İSTANBULDA BULUNAN TÜM KAMU VE ÖZEL HASTANE HASTALARINA HİZMET VERİLMEKTEDİR.


     


     


     

    RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ BİLGİLER


     

    Son dört yıldır ÜMRANİYE SONDURAKTA hizmet vermekteyiz.

    Amacımız güncel teknolojiyi deneyimli bir ekip ve uygun fiyatlarla hastalarımıza ulaştırmaktır.

    Vizyonumuz gelecekte bir MARKA olmak, teknolojiyi yakın takip etmek, kendimizi sürekli geliştirmektir.

    Hizmet verdiğimiz modaliteler hakkında bilgiler:


     

    KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ

    Kemik erimesi, mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.
    KEMİK DANSİTOMETRE


     

    Kemiklerin yapısında yer alan maddelerin yoğunluğunu ölçen bir yöntemdir. Bu yöntemle kemik madde kaybı (osteoporoz) saptanır.


     

    Osteoporoz Nedenleri Nelerdir?

    1. Primer (yaş, cinsiyet, sigara, aşırı alkol tüketimi gibi yaşam tarzına bağlı nedenler)
    2. Sekonder (hastalıklar ve ilaçlar) sonucu oluşan madde kaybı

    Güvenli midir?

    Günlük hayatta bilgisayar kullanırken alınan radyasyon kadar X ışını kullanılır. Hiçbir yan etkisi yoktur.

    İnceleme Nasıl Yapılır?

    Yaklaşık 15 dakika civarında yatarak yapılan bir işlemdir. Ağrı ve acı kesinlikle yoktur. Sadece kımıldamadan yatmak gerekmektedir.


     

    Kimlere Yapılır?

    Kemik kaybı riskinin yüksek olduğu, menopoz sonrası kadınlar için ilk çekim normal ise 3 yılda bir kontrol amaçlı çekimler önerilmektedir. Kemik kaybı söz konusu ise kontrol periyodunu tedaviyi yapan hekim belirleyecektir.

    Hazırlık Gerekir mi?

    Hiçbir ön hazırlık gerekmemektedir, günün her saatinde çekilebilir.

    Kemik mineral dansitometrisi kemik yoğunluğunun ölçülmesidir. Yani kemiğin kırılganlık riskini belirleyen bir ölçüm yöntemidir.40 yaş ve üzeri kadınlar mutlaka kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdırlar. Çünkü günümüzde kadınlar doğum sayısı, sigara kullanımı, yanlış beslenme alışkanlıkları, yeterli egzersiz yapamama gibi nedenler ile yüksek risk altındadırlar.Kemik erimesi kadınlara özgü bir hastalık değildir, erkeklerde de görülmektedir. Özellikle bazı metabolik hastalıklar,kortizon gibi ilaçların kullanımı kemik erimesine neden olurlar.

    ULTRASON US USG ULTRASONOGRAFİ

    Yüksek frekanslı ses ( ultrasound ) dalgalarının farklı yoğunluktaki doku yüzeylerinden yansıması ile iç organların görüntülenmesidir.

    Yumuşak doku patolojilerinin incelenmesinde ve organların sınırlarının belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Sıvılarda yansıma olmadığından kistik yapılar solid yapılardan kolayca ayrılabilirler.

    İç organ patolojilerinin tespitinde hastayı rahatsız etmeden kolay uygulanabilen noninvaziv bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmektedir.

    Ultrason öncesinde ön hazırlık gerebilir. Bu nedenle randevu alınması ve randevu sırasında verilecek bilgilere dikkat edilmesi önemlidir.

    GEBELİKTE ULTRASON

    Bebeğin sayısı, geliş şekli, duruş şekli, anatomik yapısı, plasenta yerleşimi, amnion sıvı miktarı, gebelik yaşı, annedeki pelvik kitlelerin değerlendirilmesi için kullanılan en iyi yöntemdir. Ultrasonografinin bebek üzerinde şimdiye kadar kanıtlanmış bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bilakis günümüzde gebelik takibinde güvenilir yöntemlerden biridir.

    • Erken gebelikte gebeliğin normal olup olmadığını ( dış gebelik, çoğul gebelik, mol, bozulmuş gebelik,...), gebelik yaşını saptamak için,
    • 11-14. haftalar arasında ense pilisi kalınlığı –nuchal translucency- ölçümü için,
    • 19-23. haftalar arasında ( ayrıntılı ultrason detaylı fetal analiz ) anomali taraması için,
    • 32. haftadan sonra bebek gelişiminin değerlendirilmesi için ultrason yapılmaktadır.


     

    MEME ULTRASONOGRAFİSİ

    Tanı ve tarama metodu olarak kullanılan meme ultrasonografisinde iyonize ışınlar kullanılmadığı ve insan sağlığına zararı tesbit edilmediği için günümüzde noninvaziv, ekonomik bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Adölesan dönemde, genç kadınlarda ve hamilelik döneminde primer görüntüleme yöntemidir. Bir çok meme kanserleri ultrasonografi ile tanınabilmektedir. Ancak ele gelmeyen kitlelerde yetersiz kaldığı için meme ultrasonografisi tek başına değil, mammografi ile beraber yapılmalıdır. Mammografiyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmalıdır.

    PROSTAT ULTRASONOGRAFİSİ

    Ultrasonografinin prostat kontrolünde avantajları hastaya zarar vermemesi, kolay uygulanması, maliyetinin düşük olması ve iyonize radyasyon içermemesidir. Transabdominal ultrason işleminde prostatın boyutu, ağırlığı ve anatomik şekli belirlenir. Transrektal ultrason işleminde bunların yanı sıra prostatın doku detayları da değerlendirilmektedir. Bu işlem esnasında Renkli Doppler ve Power Doppler metodları ile kanserden şüphelenilen alanların kanlanması değerlendirilebilmektedir.

    4 BOYUTLU ULTRASON

    4 boyutlu ultrasonografi klasik 2 boyutlu ultrasonografi kullanımını gereksiz kılacak ölçüde bir yöntem değildir. Her ikisinin de avantajlı olduğu üstünlükleri vardır. Örneğin, yarık damak ve dudak anomalilerinin saptanmasında, kol ve bacaklardaki bazı detay anomalilerin görülmesinde, nöral tüp defektlerinde 4 boyutlu ultrasonografi daha detaylı bilgi verebilmektedir. Buna karşın 2 boyutlu ultrasonografi bebeğin iç organlarını değerlendirmede hala 4 boyutlu ultrasonografiden üstündür.

    4 boyutlu ultrasonografi ile anne ve baba adayları doğmamış bebeklerinin gerçek görünümü ile normalde doğumdan sonra kurulması beklenen duygusal bağlarını daha önceden oluşturmaktadırlar.

    Görüntüler video formatında CD'ye kaydedip korunabilmektedir.

    JİNEKOLOJİK ULTRASONOGRAFİ

    Ultrason, insanların duyabileceğinden daha yüksek frekansa sahip bir sestir. Cildin üzerine veya vajina gibi bir vücut boşluğuna yerleştirilen prob adlı bir cihazla vücuda gönderilen ses dalgaları iç organlar tarafından geri yansıtılır. Dönen sesler (ekolar) aynı prob tarafından alınarak bir bilgisayar vasıtasıyla monitörde resme dönüştürülür. Ultrason görüntüleri videoteyp, film veya kağıda kayıt edilebilir. Tanısal ultrason tetkiki genellikle sonografi veya ultrasonografi olarak adlandırılır.


     

    Ultrason Güvenli midir?

    Ultrasonun tıbbi amaçlı kullanımına bağlı bilinen zararlı bir etkisi yoktur. Tanısal ultrasonun uzun yıllardır devam eden yaygın kullanımı herhangi bir yan etki ortaya çıkarmamıştır. Hayvanlarda yapılan çalışmalar tanısal ultrasonun herhangi bir yan etkisi olmadığını göstermiştir.

    Neden Yapılır?

    Elle yapılan pelvik muayenenin sağladığı bilgiler yeterli olmayabilir. Pelvik ultrason ile rahim ve yumurtalıklar görüntülenebilir. Ultrason elle yapılan muayene bulgularını açıklamak için yardımcı olabilir veya ek bilgiler sağlayabilir. Pelvik ultrason tetkikinin en sık yapılma nedenleri:

    -Kasık ağrısı
    -Anormal vajinal kanama,
    -Jinekolojik muayene sırasında şüpheli kitle araştırılmasıdır. 

    Pelvik Ultrason Nasıl Yapılır?

    Bu konuda profesyonel eğitim almış doktor tarafından yapılır. Pelvik bölgenin ultrason tetkiki için 2 yöntem vardır:

    1. Transabdominal Ultrason: Karnın alt bölgesinde cilt üzerine yerleştirilen bir prob yardımıyla yapılır.

    2. Transvaginal Ultrason: İnce çubuk şeklindeki prob üzerine koruyucu bir kılıf geçirilerek buna kayganlaştırıcı bir jel sürülür ve vajinaya yerleştirilir.

    Ultrason Tetkiki Ne Kadar Sürer?

    10-15 dakika kadar sürer.

    Özel Bir Hazırlık Gerekir mi?

    Abdominal inceleme sırtüstü yatar vaziyette yapılır. Daha iyi görüntü almak için mesane dolu olmalıdır. İşlemden önce su içmek ve idrara çıkmamak gerekir.

    Vajinal inceleme jinekolojik muayene pozisyonunda yapılır. İşlemden önce idrar kesesi boşaltılmalıdır.

    Ultrason Abdominal mi Yoksa Vajinal Yoldan mı Yapılmalıdır?

    Bu karar tetkikin yapılma sebebine bağlıdır. Bazı durumlarda sadece karın ultrasonu yapılması gerekebilir, bazı durumlarda ise sadece vajinal ultrason yeterli olacaktır. Ancak çoğu kez hem karın hem de vajinal ultrason gerekir. Bu kararı doktorunuz verecektir.

    Her bir incelemenin ayrı avantajları vardır. Abdominal yaklaşımla tüm pelvik bölgenin panaromik görüntüleri alınabilir. Bu yolla iç organların birbiri ile ilişkisi görülebilir. Vajinal yolla, prob inceleme alanına daha yakın olduğu için daha iyi görüntüler elde edilir. Vajinal yolla yapılan ultrason tetkiki erken gebelik döneminde fetal kalp atışlarını görmek, rahimin iç tabakasını değerlendirmek ve yumurtalıklardaki bir kistin boyutlarını ölçmek için çok faydalıdır.

    Vajinal Ultrason Zararlı mıdır?

    Ağrısız bir işlemdir. Genellikle jinekolojik muayeneden daha rahattır. Eğer vajinal kanama varsa, hamilelik olsa bile vajinal ultrasonun bir zararı yoktur.


     

    Doppler Ultrason Nedir?

     
    Pelvik organlara ve vücudun diğer kısımlarına giden kan akımını değerlendirmek için kullanılır. Kan akımları ultrason cihazının mikrofonundan duyulabilir, grafik ve renklerle gösterilebilir. İşlem sırasında acı hissedilmez. Doppler ultrason tetkikinin yapılmasına genellikle inceleme sırasında karar verilir.


     

    ENDOANAL ULTRASONOGRAFİ


     

    Terminolojik olarak anal ultrasonografi, rektal ultrasonografi, ERUS gibi isimler ile de anılmaktadır. Anüs ve çevre dokuların patolojilerinin incelenmesinde kullanılmaktadır. Küçük çaplı prob kullanıldığında anal kanal anatomisinin değişmemesi avantaj oluşturmaktadır.


     

    Hangi Durumlarda Kullanılır?


     

    1. Anal inkontinans (gaz-dışkı kaçırma): Sfinkter kasları ve çevre dokuların sağlam olup olmadığı görülmektedir.


     

    2. Bilinen rektal ve/veya anal kanser: Hastalığın evresini (yayılımını) belirlemede kullanılmaktadır. Ayrıca, tedavi sonrası hastalığın durumunu belirlemede de kullanılabilmektedir.


     

    3. Perianal fistül: Anüs çevresindeki akıntılı durumlarda genellikle, altta yatan bir fistül (iltihabi traktüs) vardır. Fistülün tedavisinden önce yayılımı ve şekli belirlenirse tedavi başarısı artmaktadır. Bu nedenle fistüllerin trasesini belirlemede tercih edilen bir yöntemdir.


     

    4. İç hemoroid: Anal kanal duvarında gelişen kıvrımlı toplardamarlar bu yöntemle kolaylıkla tanınabilmektedir. İnceleme sırasında anal kanal anatomisi bozulmadığından dolayı hemoroidlerin yerleşim yeri doğru olarak tanımlanmaktadır.


     

    5. Anüste çatlak (fissür): Ağrılı bir durum olmakla birlikte günümüzde mevcut olan küçük çaplı problar rahatlıkla kullanılabilmektedir.


     

    Nasıl Yapılır?


     

    Hasta yatar pozisyonda iken (genellikle sol yanına yatmaktadır) 360 derece görüş açısı olan çubuk şeklinde problar ile inceleme gerçekleştirilmektedir. Tetkik endikasyonuna göre probun ucundaki balon, gazsız su ile şişirilmektedir. Fistülün iç ağzının anüs ya da rektuma açılımı konusunda şüphe varsa, fistülün dış ağzından küçük miktar hidrojen peroksid (oksijenli su) verilmesine gereksinim olabilmektedir.


     

    Kim Yapar?


     

    İncelemeyi konusunda deneyimli radyoloji hekimi yapmaktadır.


     

    Tetkikin Zararlı Etkisi Var mıdır?


     

    Röntgen gibi iyonize radyasyon kullanılmadığından ultrasonun bilinen zararlı bir etkisi yoktur.


     

    Hazırlık


     

    Genellikle hazırlığa gereksinim olmamakla birlikte rektal tumör evrelemesi gibi durumlarda fleet enema ile hazırlık gerekebilmektedir.


     

    RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ

    Bir organın veya damarının kan akımını inceleyerek, akımın miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı, akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Atardamarlar kırmızı toplardamarlar mavi renk şeklinde görülür.

    Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi ile:

    Kol ve bacak damarları

    Karaciğeri besleyen damarlar

    Böbreği besleyen damarlar

    Boyun damarları

    Gebelerde, anneye ve fetusa ait damarlar

    OBSTETRİK ULTRASONOGRAFİ

    Ultrasonografi, gebelik takibinde kullanılan kolay uygulanabilir, etkili, güvenli bir yöntemdir. Anne adayının karın cildine temas eden prob aracılığı ile yüksek frekanslı ses dalgaları gönderilir. Ses dalgaları fetüsün dokularından değişik miktar ve şekilde yansıyarak geri döner. Ekolar bilgisayar tarafından işlenerek monitore görüntü olarak aktarılır.

    Hangi Durumların Tanısında Yararlanılır?

    Anne karnındaki bebeğin kalp atımları ve hareketleri izlenir. Embriyo (12 haftadan küçük bebekler) ve fetüsteki (12 haftadan büyükler) muhtemel anormallikler saptanır. Çesitli ölçümler yapılarak bebeğin gelişimi değerlendirilir.
    Röntgen gibi iyonize radyasyon kullanılmadığından ultrasonun fetüse bilinen zararlı bir etkisi yoktur.


    1. Gebeliğin Erken Tanısı: Gebelik kesesi transvajinal ultrasonografi ile son adet tarihinden itibaren 4-5 haftalarda saptanabilir. Özellikle son adet tarihini hatırlamayanlarda fetüsün belirli uzunluklarının ölçümü ile gebelik yaşının tayini yapılabilir. İlerleyen gebelik döneminde ise fetüsün gelişimi bacak (uyluk kemiği) uzunluğu, kafa ve karın çevreleri ölçülerek değerlendirilir.

    2. Düşük Tehdidi: Embriyonun ve fetüsün canlı olup olmadığı değerlendirilir. Bebek anne karnında ölmüş (missed abortus), hiç gelişememiş (bos gebelik kesesi) ya da uterus (rahim) dışında yerleşmiş (dış gebelik) olabilir. Ya da gebelik embriyo yerine tümör gelişimi şeklinde olabilir (mol gebelik).

    3. Plasenta Anomalileri: Plasentanın yeri (rahim ağzını kapatıp kapatmadığı) ve diğer plasenta anomalileri gösterilebilir.


    4. Çoğul Gebelikler: Ultrason ile tanı konulur. Bebeklerin pozisyonu, plasenta ve amniyon keselerinin sayısı değerlendirilir.
     
    Ne Zaman Yapılmalıdır?

    Gebelik süresince normal olmayan şüpheli bir durumun varlığında ultrason yapılabilir. Adet gecikmesinden 1-2 hafta sonra gebeliğin saptanması ve bu gebeliğin intrauterin (rahim içerisine yerleşmiş) normal bir gebelik olduğunun görülmesi için ultrasonografi yapılmalıdır. Bunun dışında 11-14 ve 19-24 haftalarda herhangi anomali araştırılması, 34. haftadan sonrada bebeğin büyüklüğünü ve pozisyonunu görmek için ultrasonografi uygulanır. Ülkemizde bazı Kadın-Doğum doktorları her rutin muayenede ultrasonografik inceleme yapmaktadır. Ancak daha ayrıntılı inceleme için bir veya iki kez sonografi uzmanından ikinci düzey ultrasonografi isteyenler de vardır. İkinci düzey inceleme için çözünürlüğü çok yüksek olan, renkli Doppler de yapabilen cihazlar kullanılır.

    Kullanılan Yöntemler

    Gebeliğin erken döneminde ve gebelik harici tüm jinekolojik incelemelerde çubuk şeklinde problar ile yapılan vajinal ultrasonografi uterus, overler ve embriyonun çok daha ayrıntılı görüntülenmesine imkan verir. Bu yöntemde mesanenin dolu olmasına gerek yoktur (zaman kaybı olmaz).

    Doppler ultrasonografi ile bebeğin damarlarındaki kan akımları değerlendirilir ve bebeğin gelişmesi ile ilgili ek bilgiler elde edilir (örn: beynin beslenmesi). Son zamanlarda 3 boyutlu ultrasonografi ile de gebelik incelemeleri yapılmaktadır.


     

    Erkeklerde testisleri besleyen damarlar VARİKOSEL

     
     

    Varikosel spermatik kordda gelişen genişlemiş venlerdir. Spermatik kord kan damarları, lenfatik damarlar, sinirler ve sperm taşıyan kanallardan (vas deferens) oluşur. Bu venlerdeki kapaklarda hasar meydana gelirse bozulan kan dolaşımı venlerde genişlemeye ve kanın durağanlaşmasına neden olur. Varikosel bir ya da iki taraflı olabilir. Ancak, hastaların %85' inde sol tarafdadır. Varikoselin görülme oranı %10-20' dir, en sık 15 - 25 yaş arasında rastlanır.


     

    Varikoselin Zararlı Etkisi Nedir?

    Testislerin etrafında genişlemiş venler içerisinde artmış kan ısısı hipertermik etki ile spermlere zarar verdiğinden infertiliteye (kısırlık) neden olabilir.

    İnfertil erkeklerin %40' ında varikosel saptanır. Sekonder infertil (daha önce çocuk sahibi olup ta sonradan kısır olan) erkeklerde ise bu oran %80' e ulaşır.

    Varikosel Belirtileri Nelerdir?

    Semptomlar; testiste ağrı, infertilite, testislerde küçülme (atrofi), palpe edilebilen ya da dışardan gözle görülebilen genişlemiş venlerdir.

    Nasıl Tanınır?

    İleri evre varikoseller gözle görülebilir. Orta evre varikoselleri muayene sırasında hekiminiz elle tanıyabilir. Erken evre varikosellerin tanısında ise yardımcı tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Bu yöntemler;

    • Renkli Doppler ultrasonografi
    • Termografi
    • Venografi
    • Semen analizi; varikosel kaynaklı infertilitede tipik olarak gelişimi tamamlanmamış, hasarlı veya ölü spermler görülür.

    Tedavi Ne Zaman Önerilmektedir?

    Varikosel ağrı yapıyorsa, testislere zarar veriyorsa (küçülme, atrofi gibi), kısırlığa neden oluyorsa cerrahi ligasyon tedavisi önerilmektedir.

    Tedavi Sonrası Tekrarlar mı?

    Tedavi sonrası hastaların %5-20' sinde varikosel tekrarlayabilir. Hastaların %2-5' inde testislerin etrafında sıvı birikimi (hidrosel) oluşabilir.

     
     

    Ameliyat Olmakla Çocuk Sahibi Olma Şansı Artar mı?


    Varikosel ameliyatı olmuş hastaların yaklaşık yarısı ameliyat sonrası birinci yıl içerisinde çocuk sahibi olurlar.


     

    Gözü besleyen damarlar

    Vücudun herhangibir bölgesinde oluşan bir kitlenin kanlanması incelenebilir.

    İç organlar hariç, inceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın içindeki bir organ (karaciğer, pankreas, böbrek v.b.) incelenecek ise 6 saatlik açlık ile, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli gerçekleşmesi sağlanır.

    Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır.

    MAMMOGRAFİ VE USG MEME

    Mammografi düşük dozda X ışını aracılığı ile meme dokusunun görüntülenmesidir. Her memeye 2 adet olmak üzere toplamda 4 film çekilir.

    Hiçbir şikayeti olmasa da tüm kadınların;

    • 35-40 yaş arasında baz oluşturacak bir mammografi çektirmesi,
    • 40 yaşından sonra 2 yılda bir,
    • 50 yaşından sonra her yıl meme kanseri taraması yaptırması gerekmektedir.

    Çünkü meme kanserinin en erken bulgusu olan küçük küme mikrokalsifikasyon spiküle kitle ve kireçlenme odaklarını gösterebilen tek yöntem mammografidir. Meme kanserinin büyüyüp ele gelecek kadar kitle oluşturması ise bu aşamadan yıllar sonraya tekabül eder.

    Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinin de tedavisindeki başarı erken teşhis ve erken tedavi ile mümkündür.

    Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir.

    DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN

    Diş röntgeni dişlerin, kemik ve dişetlerinin birlikte görüntülendiği bir röntgendir. Diş hekiminin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarayan dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin başlangıç çürüklerinin tespiti, özellikle diş minesi sağlıklı gibi dursa da
    çürük dişlerin ya da diş eti çizgisinin arkasına gizlendiğinde, ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, periodontal hastalıktan dolayı kemiğin zarar görmesi,dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir.


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     

    KEYWORDS RAD İSTANBUL RAD İSTANBUL GÖRÜNTÜLEME RADİSTANBUL ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA

        RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE KARTAL MALTEPE PENDİK TUZLA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA

    ÜMRANİYE ŞUBESİ : GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    http://www.goruntulememerkezi.com/

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA MAMOGRAFİ KEMİK DANSİTOMETRİ PANORAMİK DİJİTAL RÖNTGEN SEFALOMETRİK DİJİTAL RÖNTGEN     DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-RENAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLERULRASON (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ –KALÇA ULTRASONU

    ADRES: İNKILAP MAHALLESİ ALEMDAĞ CADDESİ MELTEM SOKAK 2/2 ÜMRANİYE TEL: 0-216-5218836 FAX: 0-216-5218836 radistanbul@hotmail.com


     

    www.radistanbul.com

    www.ikinciduzey.com

    www.goruntulememerkezi.com


     


     


     


     

    ÇEKMEKÖY ŞUBESİ


     

    ÇENE FİLMİ ÇEKMEKÖY SARIGAZİ SAMANDIRA ÜMRANİYE ALEMDAĞ REŞADİYE ŞİLE AĞVA PANORAMİK DİŞ FİLMİ VS


     

    DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN


     

    ADRES: ÇAMLIK MAHALLESİ ŞAHİNBEY CADDESİ UMUT SOKAK YURTSEVEN İŞ MERKEZİ 2/2

        TEL: 0-216-6423432 radistanbul@hotmail.com

        PENDİK ŞUBESİ:

        ADRES:

    SAĞLIK BAKANLIĞI MARMARA ÜNİVERSİTESİ PENDİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KARŞISI

        MİMAR SİNAN CADDESİ FEVZİ ÇAKMAK MAHALLESİ KAYISI SOKAK A BLOK 2/17

    TEL: 0-530-5472565 (ŞİMDİLİK)

        DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON

    RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-RENALARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ


     


     


     


     


     

    GGÖRÜNTÜLEME KEYWORDS: (İSTANBUL ANADOLU-AVRUPA)

  1. AYRINTILI ULTRASON
  2. MEME RENKLİ DOPPLER
  3. PROSTAT RENKLİ DOPLER
  4. JİNEKOLOJİK RENKLİ DOPLER
  5. KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPLER
  6. OBSTETRİK DETAYLI DOPLER
  7. DOPPLER
  8. DOPPLER
  9. RENKLİ ULTRASON DOPPLER
  10. ULTRASYON USG US ULTRASON ULTRSONOGRAFİ GÖRÜNTÜLEME
  11. RENKLİ MEME ORBİTA TİROİD DOPLERİ USG
  12. DETAYLI ULTRASON
  13. DETAYLI RENKLİ ULTRASON
  14. RENKLİ DOPPLER
  15. ULTRASON
  16. MAMOGRAFİ
  17. KEMİK DANSİTOMETRİ
  18. KEMİK ERİME TESTİ
  19. HAMİLE ULTRASONU
  20. PANORAMİK RÖNTGEN
  21. STANDART PANORAMİK RÖNTGEN
  22. ÇENE FİLMİ
  23. SEFALOMETRİK RÖNTGEN
  24. DÖRT BOYUTLU ULTRASON
  25. GEBELİK ULTRASONU
  26. OBSTETRİK ULTRASON
  27. ABDOMEN ULTRASONU
  28. OBSTETRİK RENKLİ DOPLER
  29. UYGUN FİYATLI GÖRÜNTÜLEME
  30. UYGUN FİYATLI ULTRASON DOPPLER
  31. GEBELİK DOPPLERİ GEBELİK RENKLİ DOPPLERİ

    ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ŞİLE AĞVA RİVA BEYKOZ VE TÜM BAĞLI SEMT VE KÖYLER GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

  32. AİLE HEKİMLERİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ AİLE HEKİMİ HASTALARINA UYGUN FİYATLI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  33. OSTEOPOROZ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  34. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
  35. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

    DİŞ RÖNTGENİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA

  36. RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ŞİLE AĞVA RİVA BEYKOZ TAŞDELEN ÖMERLİ DUDULLU TEPEÜSTÜ İMES MODOKO İKEA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

    DİŞ FİLMİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836

    GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA


     


     


     


     


     

    http://www.goruntulememerkezi.com/


     


     


     


     


     

    MERKEZİMİZDE YAPILAN TETKİKLER www.radistanbul.com


     

    

ULTRASONOGRAFİ

TETKİK İŞARET

RENKLİ DOPPLER RDUS

TETKİK İŞARET

ÜST ABDOMEN USG

 

KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER

 

ALT ABDOMEN USG

 

HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ

 

TÜM ABDOMEN USG

 

HER İKİ ALT EKSTREMİTE ARTER

 

JİNEKOLOJİK USG

 

SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ

 

FOLİKÜLOMETRİ USG

 

SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ

 

TİROİD USG

 

SAĞ ALT EKSTREMİTE ARTER

 

HEPATOBİLİER USG

 

SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ

 

TRANSREKTAL USG

 

SOL ALT EKSTREMİTE ARTER

 

TRANSVAGİNAL USG

 

SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ

 

ORBİTA US

 

HER İKİ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ

 

PENİL USG

 

HER İKİ ÜST EKSTREMİTE ARTER

 

KALÇA USG

 

SAĞ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ

 

PELVİK USG

 

SAĞ ÜST EKSTREMİTE ARTER

 

YUMUŞAK DOKU USG

 

SOL ÜST EKSTREMİTE VEN

 

BOYUN USG

 

SOL ÜST EKSTREMİTE ARTER

 

PAROTİS USG

 

BİLATERAL ALT EKSTREMİTE AV

 

SUBMANDİBULER USG

 

BİLATERAL ÜST EKSTREMİTA AV

 

MEME USG BİLATERAL

 

PROSTAT RDUS

 

MEME USG SAĞ

 

MEME RDUS

 

MEME USG SOL

 

JİNEKOLOJİK RDUS

 

ÜRİNER SİSTEM USG

 

TRANSVAGİNAL RDUS

 

SKROTAL USG

 

TRANSREKTAL RDUS

 

4D OBSTETRİK

 

RENAL ARTER RDUS

 

3D OBSTETRİK

 

RENAL VEN RDUS

 

OBSTETRİK USG RUTİN

 

MESENTER ARTER RDU

 

TORAKS USG

 

PORTAL SİSTEM RDUS

 

YÜZEYEL USG

 

OBSTETRİK RDUS

 

SUPRAPUBİK USG

 

4D OBSTETRİK USG

 

SAFRA YOLLARI USG

 

3D OBSTETRİK USG

 

AYRINTILI RENAL USG

 

SKROTAL RDUS

 

DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN

 

PENİL RDUSG

 

DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN

 

II. DÜZEY OBSTETRİK

 

MAMMOGRAFİ MAMOGRAFİ

 

KİTLE LEZYONU RDUS

 

KEMİK ERİME TESTİ BMD

 

ORBİTA RDUS

 


 


0-216-5218836

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

ÜMRANİYE-ÇEKMEKÖY-PENDİK

0-216-521 88 36

0-216-642 34 32

    www.radistanbul.com

www.ikinciduzey.com

www.goruntulememerkezi.com


 


 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder